40 yıllık fakülte binasının başka bir yere taşınmasını istemeyen Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri 27 Ekim’de sosyal medya platformu üzerinde “#diclehukuktasinmakistemiyor” etiketiyle tepkilerini göstermişti.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise 27 Ekim’de Dicle Hukuk öğrencilerinin eylemlerine sosyal medya üzerinden destek vermiş ve “Mekan, hafızanın yaşatılması ve korunması için önemli bir unsurdur. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinin hafızasını yok etmeyin. Öğrencilerin itirazına kulak verin” demişti.
Öğrencilerin sosyal medya üzerinde başlattığı kampanyanın karşılık bulmaması üzerine Dicle Hukuk öğrencileri geçtiğimiz gün başka bir binaya taşınmak istenen Dicle Hukuk Fakültesi’nin önünde bir araya gelerek oturma eylemi yapmış ve bu eylemlerini 4 Kasım’a kadar sürdüreceklerini belirtmişti.
Dicle Üniversitesi’nin 40 yıllık Hukuk Fakültesi’nin taşınmasını istemediklerini ifade eden öğrenciler, başlattıkları oturma eylemine destek vermesi için Twitter’da Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren’i Hukuk Fakültesi önüne davet etmişti. Eren ise bu davete geçtiğimiz gece, “Bu haklı talebe ve eyleme destek amacıyla yarın yanınızda olacağız” sözleriyle cevaplamıştı.
DİCLE HUKUK ÖĞRENCİLERİ EYLEMLERİNİN İKİNCİ GÜNÜNDE
Eylemlerinin 2’nci gününde Dicle Hukuk öğrencileri yine Hukuk Fakültesi’nin önünde bir araya geldi. Eylemlerinin 2’nci gününde öğrencilere Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Diyarbakır Barosu Yönetimi destek verdi.
“DİYARBAKIR BAROSU’NA KAYITLI OLAN AVUKATLARIN ÇOĞU BU BİNADAN MEZUN OLDU“
Burada açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Nahit Eren, Diyarbakır Barosu’nda kayıtlı avukatların çoğunluğunun Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğuna vurgu yaparak, yılları deviren fakültenin bir hafıza deposu konumunda olduğunu dile getirdi.
“GELECEĞİN HUKUKÇULARI BU BİNAYI TERK ETMEK İSTEMİYOR”
Öğrencilerin eylemlerini desteklediklerini belirten Eren, uzlaşı için Dicle Üniversitesi Rektörlüğünden görüşme talep ettiklerini söyledi. Eren, “Burada toplanan öğrenciler, geleceğin yargıçları ve avukatları olacak. O yüzden öğrencilerin taleplerine kulak verilmesi gerekiyor. Öğrenciler, birçok hukukçunun hafızasında yer edinen bu binayı terk etmek istemiyorlar. Bu çok zor bir talep değil. Binanın yapılış tarihini gerekçe göstermişler sanırım. Ancak burada bulunan binaların çoğu hemen hemen aynı tarihlerde yapılmış. Biz Diyarbakır Barosu, olarak geleceğin hukukçuları olacak öğrencilerin yanındayız. Ziyaretimizin nedeni de budur” dedi.
Eylemlerinin 2’nci gününde fakültenin önünde bir araya gelen öğrenciler adına basın açıklamasını Pelin Özkahraman ile Dicle Avcı okudu.
“SÜRECİN BAŞINDAN BERİ BİZİ MUHATAP ALMADILAR”
Açıklamada şöyle denildi: “Bizlerin ihtiyaçlarına cevap vermeyen ve hâlâ tamamlanmamış bir binaya hiçbir makul gerekçe gösterilmeden, üniversitemizin hiçbir bileşenine ve en önemlisi biz hukuk fakültesi öğrencilerinin hiçbir şekilde fikri ve görüşü alınmadan alelacele bir şekilde fakültemizin taşıtılmasıyla karşı karşıyayız. Bir kaç yıldan beridir fakültenin taşınması söylentilerine karşın her zaman için böylesine önemli bir kararın üniversite bileşenlerine ve biz hukuk fakültesi öğrencilerine danışılacağını bekliyorduk. Ancak bu gün görüyoruz ki üniversite yönetimi; üniversite bileşenlerini, hukuk fakültesi öğrencilerini görmezden gelerek, yaratılan fiili duruma ve uğrayacağımız haksızlığa karşı tepkisiz kalacağımız yanlışına kapılmış olacaklar ki sürecin en başından beri bizleri muhatap almadılar.
“Bize ders veren hocalarımız ve 30 yıllık kıdemli hukukçular oturduğumuz sıralarda ders gördü”
Hukuk Fakültesi öğrencileri olarak bizim tepkimiz; 40 yıllık tarihi olan fakültemizden hiçbir makul gerekçe gösterilmeden, hiçbir bileşene ve öğrencilere danışılmadan alınan kararla bunca yılın getirdiği birikimi, yarattığı kültürü ve yaşattığı hafızadan, şu an içinde olduğumuz sosyal çevreden kopartılarak, fakültemizin ihtiyaçlarına cevap vermeyen ve henüz yapımı bile tamamlanmayan etrafında dikili tek bir ağacın bile olmadığı adeta bir beton yığınına zorla taşıtılıyor olmamızadır tepkimiz. Şu anki binamızın, bahçesiyle birlikte bir hafızayı yaşattığını söylüyoruz. Şu anki binamızın, çevresindeki fakültelerde birlikte bu bahçe içinde esasen bir tarih oluşturduğunu söylüyoruz Biliyorsunuz ki bizim fakültemiz Türkiye’de açılan dördüncü hukuk fakültesi ve neredeyse açıldığı tarihten itibaren şu anki binada eğitim veriyor. Bizim oturduğumuz sıralarda okuyup da şu anda bize ders veren hocalarımız var. Bize bu gün ders veren hocalarımızdan ders almış ve şu anda 30 yıllık meslek kıdemi olan hukukçular var ve bu insanlar bizim oturduğumuz sıralarda ders gördüler.
“YENİ YAPILAN BİNA BİZİM İHTİYAÇLARIMIZA CEVAP VEREMEYECEK”
Üniversitemizin en önemli markasıdır hukuk fakültesi ve bu imajın oluşmasında da hiç şüphesiz fakülte binamızın bahçesiyle birlikte çok büyük bir payı var diyoruz. Fakültemizin taşınmasını istemeyenler olarak bizler, yeni yapılan binanın bizim ihtiyaçlarımıza hiçbir şekilde cevap veremeyeceğini söylüyoruz.
“BÜYÜK BİR BELİRSİZLİK VE SIKIŞIKLIK OLACAK”
Bizlerin dışında adalet yüksekokulu, İİBF’nin bir kısmı ve diğer fakültelerden sınıfları yetersiz olan bir kaç birim daha bizimle beraber aynı binayı kullanacak. üniversite yönetimi tüm bu sıkışıklık ve kargaşanın içinden yeni günler yaratıp bir haftadaki gün sayısını 10’a 12’ye çıkarmayacaksa nasıl çıkacağı da büyük bir belirsizlik içinde. Yeni yapılan binanın bir fakülte olarak henüz tamamlanmadığını da gittiğimizde gördük.
“REKTÖR BİZİ DİKKATE ALMAMAYI VE GEÇİŞTİRMEYİ TERCİH ETTİ”
Geçen günlerde rektör beyle taşınmasını istemeyenler olarak bizim fakültenin önünde ayaküstü bir görüşme yaptık. sebeplerimizi anlattık taleplerimizi söyledik ancak kendisi yeteri kadar dikkate almamayı ve geçiştirmeyi tercih etti. Dünkü toplanmamızda sizlere açıkladığımız gibi kendisiyle makamında hayli uzun bir görüşme gerçekleştirdik Görüşmede sebeplerimizi ve taleplerimizi net bir şekilde sunduk. tamamen yapıcı bir yol izlediğimizi, üniversite yönetiminin verdiği kararı gözden geçirerek bu karardan dönülmesini talep ettik. Kendileri aldıkları kararda ısrarcı olduklarını defaatle yineledi. Yönelttiğimiz sorulara da tatmin edici cevaplar alamadık. Bizler de kendilerine taleplerimizde ısrarcı olduğumuzu, başlayacağımız mücadelede istediğimiz sonuca ulaşana kadar tepkimizden ve talebimizden ödün vermeden ilerleyeceğimizi ve hakkımızı sonuna kadar savunacağımızı söyleyip yanından ayrıldık.
“MUTLAKA KAZANACAĞIZ”
Bizler bu gün burada bu haklı tepkimizi, başvurabileceğimiz yasal yolları tek tek tüketerek demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak en net şekilde ve en yüksek sesle ortaya koyuyoruz. Bu duruşumuzda kararlıyız Fakültemizin 40 yıldır olduğu gibi yine burada kalmasını hep beraber, göstereceğimiz dayanışma ile vereceğimiz mücadele ile sağlayacağız. ve son olarak; KAZANACAĞIZ, MUTLAKA KAZANACAĞIZ!!” (Sur Ajans)