Mücadele’nin bundan 61 yıl önce, 31 Aralık 1965 tarihli haberine göre, günümüzde ilçe statüsüne sahip olan ve Türkiye’nin en çok nüfusa sahip bölgelerinden biri konumunda bulunan Diyarbakır Bağlar’ın bir zamanlar mahalle olduğu ihmalden ötürü de geri bırakıldığını öğreniyoruz. İşte arşiv haberi:

“Bağlar Semtinin Durumu…

Birkaç seneden beri Belediyemiz hudutları dahiline alınmış bulunan Bağlar Mahallesi, şehir içine nazaran her bakımdan ihmal edilmiş ve geri bırakılmıştır.

Daha demiryolu hattını geçer geçmez insanın karşısına çıkan çamur deryası, semt sakinlerinin nasıl bir hayat yaşadıklarını ortaya çıkarmaktadır.

Gündüz çizme ile dışarı çıkabilen ve buna mecbur olan, Bağlar’da oturan vatandaş, gece çizme değil, lastikten tülüm giyse yine kendini cadddeye yetiştiremez.

Sokakların bir çoğunun lambası yoktur. Bataklıklar karanlıkta olunca, durum daha da kötü olmaktadır. Mahalle sakinleri, ihtiyaçlarını gidermek ve gece dışarı çıkabilmek için birer el feneri almışlardır.

Silvan, Ermenistan Krallığı'nın başkenti miydi? Büyük Dikran kimdir? Silvan, Ermenistan Krallığı'nın başkenti miydi? Büyük Dikran kimdir?

Sözde geçen sene yapılmasına başlanan sokaklar, maalesef bitirilmemiş daha önce yapılmış sokaklar da eski duruma gelmiştir. Çoğu zaman Bağlar semtinin iki caddesi çamurdan geçilmez bir duruma gelmiştir. Çoğu zaman Bağlar semtine sefer yapan belediye otobüsü, çamurlara batmakta ve zor kurtulmaktadırlar.

Kaç seneden beri çeşitli vaatlerle Bağlar semtinin sakinleri kandırılır. Sokaklarının parkeleneceği, caddelerinin asfaltlanacağı söyleniyorsa da, maalesef, çekilen iki kamyon kum, Sonbaharın son günlerine kadar cadde üzerinde bekletilmekte. Yağmurlar başladıktan sonra, iki üç kamyon kumla oradan alınarak, başka semtlere taşınmaktadır. Ve bu hareket göz boyamacılıktan öteye gitmemektedir.

Belediyeden tüm ümidlerini kesmiş bulunan Bağlar mahallesi sakinleri, şimdi, cemselerle Koşu Yolu’nu yaptırmakta olan Faruk Güventürk Paşa’ya ümitle bakıyor ve ancak Paşa bizi kurtarır diyorlar.”

İşte arşiv haberi:

Muhabir: Devrim AKTÜRK