Ceylan’ın ölümüne dair başlatılan hukuki süreç, başından bu yana ihlaller ve cezasızlık politikasıyla doluydu. Savcı olay yerine tam üç gün sonra gitti. Soruşturma başlatılsa da getirilen “gizlilik kararı” nedeniyle Önkol ailesi ve avukatlarına bilgi verilmedi. Gizlilik kararının kaldırılması için yapılan talepler reddedildi. Önkol ailesi, patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu nedeniyle İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin TL maddi, 150 bin TL manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. 8 Mart 2021’de aileye toplamda 283 bin TL ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verildi.

MA’ya konuşan Anne Saliha Önkol, sürekli kızını hayal ettiğini belirterek, şöyle devam etti: “Şuan yaşasaydı 27 yaşında olacaktı. O’nun yaşıtında kızlar vardı, baktığımda aklıma Ceylan geliyor. En küçük çocuğum Ceylan’dı. Çok akıllı bir çocuktu, savcı ya da avukat olmak istediğini söylüyordu. Ceylan’ın yaşıtları evlendi, çocukları oldu. Onlara baktığımda sanki Ceylan’ı görüyorum.” “Ölen her çocuk Ceylan’dır” diyen Önkol, Kürt kentlerinde devlet tarafından katledilen tüm Kürt çocuklarını anarak, “Ceylan benim için neyse onlar da aynıdır. Ben hiçbir şekilde ölümün olmasını istemiyorum. Ölen her çocukta Ceylan’ı hatırlıyorum. Bu savaş ve ölümlerin son bulmasını istiyorum” dedi.

Ölene dek kızının faillerine karşı mücadelesini sürdüreceğinin altını çizen Önkol, “Kızımın ölümünü nasıl unuturum, asla unutmam. Kızımın nasıl öldüğünü her zaman soracağım. Her gün O’nu düşünüyorum. Benim içimde derttir bu. Ölümü açıklanana kadar soracağım. Kızımı nasıl öldürdüler, kim öldürdü, benim için sadece bu önemli. Bunun açıklanmasını istiyorum. Ölene kadar kızımın mücadelesini sürdüreceğim” şeklinde konuştu.(MA)

Editör: Mücadele Gazetesi