Başta GAP olmak üzere, kamusal kaynaklarla sulama yatırımlarının ağır aksak ilerlediği Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kuraklık tehdidine dikkat çeken Avşar, “Çiftçi bölgede ekim ve dikim yapamaz hale gelmiş. Bir taraftan kuraklık ile mücadele ederken, diğer yandan artan girdi maliyetleri tarımsal üretimi tehdit etmeye devam ediyor. Bölgede kuraklığa dayanıklı çeşitlerin yaygınlaştırılması gerekirken tam tersi bir politika izlenerek Mısır gibi aşırı su tüketen bir bitkinin ekiliyor olması doğru bir tarım politikası olamaz. Mısır ve benzeri aşırı su tüketen bitkiler yerine kuraklığa daha çok dayanan, girdi maliyetlerinin de kısmen daha az olup pazar imkânları ve ekonomik getirisi daha yüksek olan tarımsal politikaları bölgemizde yaygınlaştırmamız gerekiyor.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgede kırsal ve kentsel kalkınma adına projeler üretmeyi kurumsal bir sorumluluk olarak görülerini belirten Avşar; geçmiş yıllarda yine odamız tarafından hayata geçirilen ipekböcekçiliği projesi ile bugün Türkiye’nin yaş koca üretiminin %60’ını Diyarbakır tek başına üretiyor. İpekli dokuma sektörü de aynı hızla artmakta, gençler ve kadınlara istihdam olanağı sağlanmaktadır. 2020 yılında uygulamaya başladığımız “Fıstık Yetiştiriciliğini Geliştirme Projesi” ile özellikle Silvan, Hazro, Kulp, Lice, Çermik, Dicle gibi kırsal alanlarda fıstık yetiştiriciliğini teşvik etmeye başladık. Farkındalık yaratmak amacıyla başlattığımız bu proje ile ilimizde fıstık dikim alanları hızla artmaya başladı. Bu hem Diyarbakır, hem de bölge tarımsal ürün çeşitliliği açısından son derece önemli bir gelişme. Bu gelişmenin hız kesmeden devam etmesi için Oda olarak imkânlarımız çerçevesinde çiftçilerimize destek olmaya çalışıyoruz. İki yıl önce dikilen fıstık çöğürleri geçen yıl aşılandılar. Bu yıl da hem fidan dağıtımı, hem de aşılama çalışmalarına destek olacağız. Fıstık çöğürü dağıttığımız çiftçilerimizi sürekli takip ederek dikim ve sonrası bakımına varana kadar her şeyi kontrol ediyoruz. Bu da çiftçilerimize güven aşılamakta, projeye ilgilerini daha çok arttırmaktadır.”

Avşar, “Kuraklığın can alıcı noktaya geldiği bir dönemde çiftçilerimizin yanında olmak, onları alternatifsiz bırakmamak adına kamusal kaynakların bölge lehine daha çok kullanılması, sulama imkânlarının daha çok yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz.

115.000 Hektar alan sulaması planlanan Dicle ve Kralkızı barajları yaklaşık 20 yıldır su tutmaya başlamış ve enerji üretimine geçmiştir. Ancak bugüne kadar sadece 25.000 hektar alan sulamaya açılmıştır. Sulama amaçlı 212 km. uzunluğundaki sulama kanalı inşası ise 17 yıldır tamamlanmasına rağmen kanaldaki tahribatlar nedeniyle kullanılamamaktadır.

Barajlar bölgesi haline gelen bölgemizde çiftçilerimizin kuraklıkla mücadele ediyor olması kabul edilebilir bir durum değil. Başta Dicle, Kralkızı ve Silvan barajları olmak üzere, bölgedeki tüm sulama amaçlı yatırımlara yeterli kaynak aktarılarak kısa sürede bitirilmeli, sulanabilir bütün araziler suyla buluşturulmalıdır” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)

Editör: Mücadele Gazetesi