Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayet, 922 ilçe her birinde, beldelerden en ücra köylere kadar vatan topraklarının her karışında AK Parti sancağını gururla dalgalandıran tüm dava arkadaşlarıyla iftihar ettiğini söyledi.
Erdoğan, yapacakları istişarelerin ülke, millet ve şehirler için hayırlara vesile olmasını temenni etti. AK Parti'nin 23’üncü yaşını 14 Ağustos’ta muhteşem coşkuyla kutladıklarını hatırlatan Erdoğan, Öncelikle 'kökü mazide gözü atide' bir dava hareketi olan AK Parti’nin bayrağını, şanla, şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşıma bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emektarlarını hiçbir zaman unutmayacak, partimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız.
Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak, bugün de aynı sevdayla aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı samimiyetle kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır 'ayrımız-gayrımız yok; biz beraberiz, kardeşiz' diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı, nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz.
Bugüne kadar nice operasyonların, vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Terör eylemlerinden darbeye, sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık. Partimizin içine nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden, dışarıdan, ulusal ve uluslararası basından, kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinden büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak, böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler, her oyuna başvurdular" diye konuştu.
"BİR AVUÇ SEÇKİNİN, KENDİNİ HALKTAN ÜSTÜN GÖREN BİR AVUÇ KİBİR ABİDESİNİN MİLLETE EFENDİLİK TASLAMASINA İZİN VERMEDİK"
23 yıl içinde içeriden veya dışarıdan gelen tüm saldırıları püskürttüklerini; milletin yardımıyla kurulan tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik. Sıkıntılarla karşılaştık ama en zor günlerimizde dahi yeise, ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadık. 'İman varsa imkân da vardır' dedik. Her zaman 'Allah bize yeter, millet bize yeter' dedik. Sırtımızı önce Hakk’a, sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak başımız dik bir şekilde yürüdük. Üstadın o veciz ifadesiyle 'Akrebin kıskacında yoğrularak' bugünlere geldik" ifadelerini kullandı.
"ÇIKIP GÖĞÜSLERİNİ GERE GERE 'İŞTE BİZİM ESERİMİZ' DİYE MİLLETE GÖSTEREBİLECEKLERİ TEK BİR HİZMETLERİ YOK"
23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkeye hizmet etmenin, eser üretmenin, milletin yükünü hafifletmenin derdinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi, bizim derdimizdir. Milletimizin sıkıntısı, bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin başımızın üstünde yeri vardır. Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşırıyor. Ama bunlar 'daha ortada fol yok, yumurta yokken' koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere 'işte bizim eserimiz' diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler, siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var; mebzul miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar, hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"'Değiştik' dediler, 'normalleştik' dediler, 'eski alışkanlıklarımızı terk ettik' dediler, 'helalleştik' dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos’ta İzmir’de onur konuğu olarak baş köşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu partiyi; 'cumhura hakaret edenleri himaye partisine' dönüştürdüler. Ya, insanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur.
Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz; hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı mürailiktir, tutarsızlıktır; Tek Parti CHP’si kodlarına geri dönmektir. Şunu çok net söylemek isterim: Bunu ne bize, ne de millete yutturabilirsiniz. Millet ne dediğinize değil, ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da, hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı'na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf, Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP lideri Özel’in millete bir 'özür borcu' olduğuna inanıyoruz."
"MUHALEFET BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM SİYASİ PARTİLERDEN SAĞDUYUYU ÖNCELEYEN TAVIR BEKLİYORUZ"
Türkiye’nin tam ortasında yer aldığı coğrafya ciddi krizlerden geçtiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuzeyimizdeki savaş iki buçuk yılını geride bıraktı. Doğumuzda gerilimli atmosfer halen sürüyor. Güneyimiz zaten sıcak çatışmalarla boğuşuyor. İsrail ile İran arasındaki tansiyon giderek yükseliyor. İsrail’in işgal ve istila politikası pervasızca devam ediyor. Böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan; birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegâne ülke Türkiye’dir. Açık söylüyorum; bunu bozmaya, bunu dinamitlemeye, bunu riske atmaya kimsenin hakkı yoktur. 'İç cephemizin' güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir. Sorumlu siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz" açıklamalarında bulundu.
"MUHALEFET NEYLE UĞRAŞIRSA UĞRAŞSIN; BİZİM GÜNDEMİMİZDE ENFLASYONU TEK HANELİ RAKAMLARA DÜŞÜRMEK VAR"
Türkiye’nin ve milletin önceliklerinin ortada olduğuna, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditlerin ortada olduğunu söyleyen Erdoğan, "Milletimizin, 14-28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy oranıyla verdiği kesin karar ortadadır. Türkiye’nin gerçek gündemi dışında ortaya atılan her konuya biz 'havanda su dövmek' olarak bakıyor ve nazarı dikkate almıyoruz. Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın; bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek var. Bizim gündemimizde hayat pahalılığını sona erdirmek var. Bizim gündemimizde üretimi, istihdamı, ihracatı artırmak var.
Bizim gündemimizde bölücü terör örgütüne ölümcül darbeyi indirmek var. Bizim gündemimizde bölgemizdeki yangından ülkemizi korumak var; Gazze’de 11 aydır süren katliamı durdurmak var, kuzeyimizdeki savaşa adil bir çözüm bulmak var. Bizim gündemimizde millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var. Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var. Biz iş üretecek, milletimize hizmet edeceğiz, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize saldıranları ise milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sizlerden de illerinizde bu yüksek hassasiyetle çalışmanızı bekliyorum" şeklinde konuştu.
"YENİLENMİŞ BİR ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDECEĞİZ"
Milletin hassas terazisinde kendimizi bu vesileyle tekrar tartacak, kendimizi gözden geçirecek, yenilenmiş bir şekilde yola devam edeceğiz. Hazırlanan kongre takvimi çerçevesinde süreci yöneteceğiz. Tüm arkadaşlarımızın şunu bilmesini özellikle isterim; 8. Büyük Kongre maratonumuzu yeni bir şahlanışın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. Kongremiz sadece partimizin değil, ülkemizin de önünde yeni bir yol açacak.
“FİTNE TÜCCARLARINA KULAK ASMAYIN”
Fitne tüccarlarına lütfen kulak asmayın. Kendini dev aynasında gören muhterislerin moralinizi bozmasına asla izin vermeyin. Bu ülkeye en kıymetli senelerini kaybettirmiş boş tartışmaların peşine kesinlikle takılmayın. Muhalefetin, özellikle bölücü örgütün siyasi uzantılarının kutuplaştırıcı diline lütfen prim vermeyin."