Esenyurt’ta bir sokak röportajında Kürt meselesine ilişkin konuşurken "Ben Türk değilim" diyen ve bu nedenle hedef gösterildikten sonra gözaltına alındıktan sonra serbest kalan daha sonra bir daha gözaltına alınan Kürd Öncüleri Derneği Başkanı Ali Çeven tutuklandı. Çeven'in 'silahlı örgüt propagandası yapma' suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi. Çeven'in avukatı Suphi Özgen müvekillinin gözaltına alınırken kötü muameleye maruz kaldığı ve darp edildiğini duyurdu. 

Diyarbakır, Mardin ve Siirt baroları söz konusu duruma tepki göstererek, açıklama yaptı. 

Ali Çeven’e yönelik kötü muamele tüm yönleriyle araştırılmasını, sorumluların belirlenerek haklarında etkin idari ve adli soruşturma yürütülmesini talep ettiklerini belirten üç baro da olayın takipçisi olacaklarını ve hukuki desteklerini sürdüreceklerini duyurdu.

Ali Çeven

DİYARBAKIR BAROSU: “İŞKENCE YASAĞI İHLALİNDEN SORUMLU KOLLUK GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA AÇILMALI”
Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sosyal medyada yayımlanan bir sokak röportajında fikir açıklamasında bulunan Ali Çeven söz konusu röportajdan kaynaklı olarak 29 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Güvenlik Şube ekiplerince göz altına alınmış akabinde ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır.

Tepkilerin odağındaydı: Gülben Ergen’den Narin açıklaması Tepkilerin odağındaydı: Gülben Ergen’den Narin açıklaması

01 Kasım 2024 tarihinde ise daha önce ifade vermiş olmasına rağmen İstanbul TEM Şubesi tarafından tekrar göz altına alınarak, ifade işlemlerinin ardından Sulh Ceza Hakimliğince hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Ali Çeven'in müdafiliğini yürüten Av. Suphi Özgen tarafından sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada müvekkilinin gözaltına alındığı esnada kolluk görevlileri tarafından darp edildiği ifade edilmiştir. Ali Çeven'in darp edildiği ve işkence / kötü muameleye maruz bırakıldığı twitter hesabı üzerinden duyurulmuş olup, yüzünde darp/cebir izlerinin de gözlemlenebildiği bir fotoğrafı paylaşılmıştır.

BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele ve Cezalara Karşı Sözleşme'nin 1. Maddesinde de tanımlandığı üzere "Bir şahsa işlediğinden şüphe edilen bir fiil sebebiyle, cezalandırmak amacıyla... veya ayrım gözeten herhangi bir sebep dolayısıyla "insanlık onuruna aykırı bir muamelede bulunmak yasaktır. Bu bağlamda gözaltına alındığı esnada kolluk birimince darp ve cebir uygulanması, işkence yasağını ihlal etmekte; Anayasa m.17, TCK m.94/1, AİHS 3 ve diğer uluslararası mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi İşkence ile Mücadele Komisyonu olarak; yaşanan işkence yasağı ihlalinden sorumlu kolluk görevlileri hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ediyor, gelişen hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Kaynak: Haber Merkezi