24 Ocak 2001 tarihinde kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde şehit olan Diyarbakır Eski Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, şehadetinin 23. yılında kalplerdeki yerini korumaya devam ediyor. Peki, Diyarbakır halkının gözünde kahraman olan Ali Gaffar Okkan kimdir, Diyarbakır’da neler yaptı?
24 Ocak 2001 tarihinde Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflatun Park arasında, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde Mehmet Kamalı, Sabri Kün, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş ve Selahattin Baysoy’un da olduğu beş korumasıyla birlikte şehit olan Diyarbakır Eski Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, şehadetinin 23. yılında kentte kalplerdeki yerini korumaya devam ediyor. 24 Şubat 1952 tarihinde Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde doğan Okkan, kent içinde devlet ile halkın arasında barış elçisi olması ve Diyarbakırspor’un ise onursal başkanı sıfatıyla tanınmasıyla biliniyor. “Sapına kadar Diyarbakırlıyım” dediği kentte şehit olan Okkan, evli ve 2 çocuk babasıydı.
Peki, Diyarbakır halkının “Gaffar Baba” diyerek isimlendirdiği Ali Gaffar Okkan kimdi, kentte neler yaptı, halk onu neden sevdi? Mücadele gazetemiz Ali Gaffar Okkan’ın hayat serüvenini siz değerli okurlarına sunuyor, Ali Gaffar Okkan’ı rahmet ve minnetle anıyoruz.
ALİ GAFFAR OKKAN KİMDİR?
Çalışkan, özverili ve halk kahramanı olmasıyla bilinen Ali Gaffar Okkan 30 Eylül 1970 tarihinde Polis Koleji'nden, 29 Eylül 1973 tarihinde Polis Akademisi'nden mezun olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne komiser yardımcısı olarak atandı. Bu ilde komiser rütbesine kadar çeşitli birimlerde görev yaptıktan sonra, 1983 yılında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne atanarak, 1985 yılında şube müdürlüğüne terfi etti. 1986 yılında Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev aldı. Bu ilde 1992 yılında emniyet müdür yardımcısı oldu. 6 Aralık 1993 tarihinde 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ederek Kars il emniyet müdürü olarak atandı. 18 Kasım 1997 tarihinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olarak göreve başladı. Bu arada İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kamu yönetimi bölümündeki lisans eğitimini tamamlayarak mezun oldu.
İLK ANONSU: DİYARBAKIR HALKINA ZULÜM EDENİ YAKARIM!
Devletle halkın küstüğü, darıldığı ve ayrıştırıldığı bir süreçte ortaya çıkan Okkan Kars Emniyet Müdürü iken, 1997 Emniyet Müdürleri Kararnamesi ile terörden olumsuz etkilenen Diyarbakır halkına Emniyet Müdürü olarak atandı. Nitekim yaptığı üst düzey projeleriyle bilinen Okkan, bir yandan halka hizmeti şiar edinirken, diğer bir yandan da kentteki terörü bitirmek için kolları sıvamıştı bile. İlk anonsunu vermeden önce geceleri tebdili kıyafetle sık sık sokağa çıkarak esnafları ziyaret etmesiyle bilinen Okkan, göreve başladığı ilk günlerde Ciğerci Salih usta ile yaşadığı diyalog kent halkının dilinde çokça yankılanır. Gaffar Okkan, gece yarısı Ciğerci Salih ustanın yanına gider ve ona, “Açım, ama param yok.” der. Ciğerci Salih Usta ise hafif bir tebessümde bulunarak, “Para mı? Yabancı olduğun belli. Kalacak yerin var mı?” diye sorar. Biraz duygulanan Okkan hiç beklemeden Diyarbakır Emniyet Müdürü olduğunu söyler. Ciğerci Salih Usta da gülerek, “Ben de valiyim.” der. Sonraki günlerde ise Gaffar Okkan, sabahları Ciğerci Salih ustanın yanında makam aracıyla durup, makam aracından inerek, “İşlerin nasıl ustam?” diye sorduğunda Ciğerci Salih Usta gözleri dolarak Okkan’a sarılır.
Okkan’ın halka yapılan şiddete ve rüşvet gibi konulara asla tahammülü olmamasından ötürü de, 3310 telsiz koduyla yaptığı ilk anons olan, “3310’dan tüm birimlere. Ben Ali Gaffar Okkan. Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım!” sözü Diyarbakır sokaklarında efsane oldu.
KAPISI HERKESE AÇIKTI
Diyarbakır’da görev yaptığı süreçte sadece asayişe değil, spora ve kent ahalisine de değer veren Okkan, halkın talep ve sıkıntılarını iletmesi amacıyla kapısını herkese açık tutardı. Sık sık Emniyet Müdürlüğünü ziyaret eden vatandaşlar ise, sorunları direkt olarak Okkan’a anlatırdı. Görev yaptığı süre boyunca kentteki huzuru en üst seviyeye çıkaran Okkan, meslektaşları ve hayırseverlerden topladığı yardımlarla ihtiyaç sahibi ailelerin ve öğrencilerin yüzünü güldürürdü.
CEP TELEFONU NUMARASINI VERMEKTEN ÇEKİNMEZDİ
Kentte bebek, çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı yapmadan yediden yetmişe herkese yardımcı olmaya gayret gösteren Okkan, cep telefonu numarasını da vatandaşlara vermekten çekinmezdi. Sokakta karşılaştığı vatandaşlarla sohbet eden Okkan, zaman zaman makam aracıyla yolda gördüğü yaşlıları da aracına alarak, onları evlerine kadar bırakırdı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne İki küçük otomobil alan Gaffar Okkan, mavi beyaz renklere boyattığı otomobillerde 2'şer kadın polis görevlendirdi. Bu otomobillerden biri kayıp çocukları toplayıp ailelerine teslim ederken, diğer otomobil ise yürümekte zorlanan yaşlıları gidecekleri yerlere ulaştırmaktaydı. Havaalanındaki kadın polisler de yaşlı yolcuların bilet işlemlerini yaparken, onlara uçaklarına kadar eşlik ederdi. Havaalanına tekerlekli sandalye aldıran Okkan'ın ilklerinden biri de, şehrin önemli merkezlerine kameralar taktırmasıydı. Gece yarılarına kadar makam odasındaki dev ekranda sokakları gözleyen Okkan’ın emriyle Diyarbakır'da kadın polisler, ilk kez trafiği yönetti.
DİYARBAKIRSPOR’UN YILDIZI ONUN DÖNEMİNDE PARLADI
Kentin en bilinen takımı olan Diyarbakırspor’da büyük hizmetlere imza atan, çalışmalarda bulunan ve halen de onursal başkan kimliğiyle tanınan Ali Gaffar Okkan’ın döneminde kötü gidişte bulunan Diyarbakırspor’un yıldızı 1997’den 2000’lere kadar parlamaya başladı. Okkan'ın maçlardan önce futbolcularla yaptığı motivasyon konuşmaları bilinirken, kent takımı için elinden geleni yapmaya çalışırdı. Nitekim Okkan döneminde Diyarbakır’da ilk kez bir Türkiye Kupası finali oynandı. Final müsabakası dışında yine onun döneminde Federasyon Bölge Müdürlüğü Diyarbakır’da kuruldu. Onun şehit düştüğü gün Diyarbakırspor şampiyon olamazken, 2001 yılının Mayıs’ında İstanbul Büyükşehir Belediyespor (Bugünkü İstanbul Başakşehirspor) ile oynadığı maçı kazandı ve Süper Lig'e yükseldi.
Diyarbakırspor'un maçlarına giden ve takımın birinci lige çıkması için çabalayan Okkan, suikasta kurban gittiğinde, Diyarbakırspor taraftarları da cenazesine katılmıştı. Daha sonra anısına bir de marş yapan taraftarlar, üzüntülerini bu sözleriyle haykırdılar, “Baş koymuşuz Gaffar Okkan yoluna, şehit düştü Diyarbakır uğruna Gaffar’ım, 24 Ocak gecesi öldürdüler hepimizi, Yeni doğan bebelere verdiler ismini, Caddelere, sokaklara, astılar resmini, Gaffar Okkan ölmedi, kalbimizde yaşıyor."
ŞEHADETİ
Ali Gaffar Okkan, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevindeyken 24 Ocak 2001 günü saat 17:40 sıralarında makamından valilik binasına makam aracıyla seyir hâlinde iken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflatun Park arasında, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Kent içinde büyük bir üzünteye sebep olan bu olay karşısında halk bir yandan şaşkın, diğer bir yandan ise gözyaşlarıyla doluydu. “Sapına kadar Diyarbakırlıyım” diyerek kentin gönlünde taht kuran Gaffar Okkan’ları yoktu artık. Terörden dolayı kepenk kapatan ve kaderine terk edilen kent halkının karşısına bir kahraman çıkmış ve onu da neyazık ki kaybetmişlerdi.
KEPENKLER KAPATILDI, CENAZESİ BİNLERCE KİŞİ TARAFINDAN UĞURLANDI
Okkan’ın cenaze töreni binlerce kişi tarafından uğurlanırken, halkın yüreği katillere karşı isyan ateşiyle doluydu. Diyarbakırlılar cenazede, “Gaffar’a uzanan eller kırılsın, katiller bulunsun, hesap sorulsun, dostlar ölmez, kahrolsun kötü insanlar…” gibi sözleri sarf ederken, o gün Emniyet Müdürlüğünde bulunan taziye defteri ise yüzlerce kişinin dizeleriyle yeni bir hayat bulmuştu. “Ben fırıncı Fikri'nin oğluyum. Makam peşinde değilim, yapacak bir şey bulamazsam babamın fırınında ekmek satarım." diyen Okkan, esasında hiçbir zaman kent ahalisinin kalbinde kaybolmadı. Okkan hala kalplerdeki yerini koruyor.
YÜZLERCE ÇOCUK “ALİ GAFFAR” VE “GAFFAR OKKAN” İSMİNİ TAŞIYOR
Ali Gaffar ismi Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki polis meslek yüksekokulu, sokak, cadde ve salonlarda yaşatılırken, Diyarbakırlılar da gönüllerinde iz bırakan, sevgiyle yad ettikleri şehidine duyduğu sevgi ile çocuklarına onun ismini verdi. Kentte "Ali Gaffar" ve “Gaffar Okkan” ismini taşıyan yüzlerce çocuktan bazısı, Okkan'ı her yıl ölüm yıl dönümünde Sakarya'daki mezarı başında yad ediyor.
Haber: Devrim AKTÜRK