Diyarbakır tarihiyle gelenleri büyülemeye devam ederken İslamiyet öncesi Mar Toma Kilisesi ne zaman Ulu Cami olmuştur? Diyarbakır’da İslamiyet’in ilk izleri ne zaman görülmüştür?
DİYARBAKIR’DA DOĞU ROMA - BİZANS DÖNEMİ
Diyarbakır’da Doğu Roma - Bizans dönemiyle beraber şehirleşme ve bayındırlık faaliyetlerinde artış görülmüştür. Su ve kanalizasyon şebekelerinin yapımı ve yeni iskan alanlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Bu dönemde kent, iskan çalışmalarının yanı sıra Hristiyanlığın yaygın olduğu dinsel bir merkez kent konumuna gelmiştir. Kilise ve manastır yapımına ağırlık verilmiştir. Bizans Dönemi ile birlikte konut yapımı, kiliseler, manastırlar, dükkanlar daha fazla yapılmaya başlanırken, kenti çevreleyen surlar da VI. yüzyılda Justinianus tarafından güçlendirilmiştir. Sur içinde yer alan Hellenistik ve Roma şehircilik anlayışıyla şekillenmiş, birbirine dik anıtsal yollar, Bizans Döneminde değişime uğramış ve büyük yapıların oluşturduğu kentsel doku, bu anıtsal özelliğini yitirme sürecine girmiştir. İçkale bu dönemde de yönetimsel ve askeri bir işlevi taşımaya devam etmiştir.
DİYARBAKIR’DA İSLAMİYET DEVRİ – ABBASİLER VE MERVANİLER DÖNEMİ
Diyarbakır’ın Hz. Ömer devrine denk gelen 639’da İslam ordularınca fethinden sonra ibadethane arayışı başlamış ve en büyük mabet olan Mar Toma Kilisesi’nin bulunduğu alan günümüzde kullanılan Ulu Camiye çevrilmiştir. 869 yılında surlar Abbasi Devleti tarafından neredeyse yeniden yaptırılmıştır. Mervani Dönemine gelindiğinde ise şehir ilim ve edebiyat alanında gelişip İslam kentleri arasında üst sıralara yükselerek önemli bir merkez niteliği kazanmıştır.
ON GÖZLÜ KÖPRÜ DE BU DÖNEMDE YAPILMIŞTIR
Kentte bayındırlık ve kalkınma hareketleri görülürken, halk da bir düzen içinde yaşamıştır. Bu dönemde vakıfların kamu hizmetlerinde kullanılma süreci başlamış, suyollarının yapımı ve çarşı yapımına ağırlık verilmiştir. Mervaniler Döneminde Leblebikıran Burcu surlara eklenmiş ve yapımı en eski burç olarak bilinen Keçi Burcu da bu dönemde kapsamlı onarım görmüştür. Mervani Hükümdarı Ebu Nasır Muhammed bin Cehir tarafından Dağı Kapı Burcunun üst tarafına Mervani Mescidi eklenmiştir. Dillere destan ünüyle On Gözlü Köprü olarak bilinen Dicle Köprüsü de bu dönemde yapılmıştır.
Haber: Onurcan GÜLER