Diyarbakır’ın 639’da İslam orduları tarafından kuşatılması sırasında, Başkomutan İyaz bin Ganem'in Diyarbakır topraklarının kraliçesi Dariyeli Meryem'e gönderdiği mektup, ahşaba oyularak Sur ilçesi Küpeli Kapı girişinin iki tarafına yerleştirildi.
Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Abdullah Çiftçi, mektubun sergilendiği yeri inceledi.
DİYARBAKIR MELİKESİ’NE ‘TESLİM OL’ MEKTUBU
Daralı Melike Meryem’in elinde bulunan Diyarbakır’ın fethi şöyle gelişmiştir: Sahabeler, Hz. Ömer döneminde Diyarbakır’ı fethetmek için yoğun bir çalışma başlatılır. İlk olarak surların dört tarafı kuşatılır. Diyarbakır beş ay kuşatılır fakat bir türlü şehre girecek bir yer bulunmaz. Halid bin Velid, ordu komutanı İyad Bin Ganem’e Diyarbakır’ı yöneten Melike Meryem’e mektup yazmasını ister ve bu istek gerçekleşir. Mektubun içeriğinde hem Melike’nin korkutulup teslim olması hem de İslamiyet’i davet edilmesini tavsiye edilir.
ÜNLÜ TARİHÇİ VAKİDİ’DEN AKTARILAN MEKTUP
Ünlü tarihçi Vakidi, Diyarbakır'ın kuşatılması esnasında Iyaz bin Ganem ile Diyarbakır Melikesi Meryem arasındaki mektuplaşmaları aktarır. Mektupta şunlar yer almaktadır:
“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla! Salat ve selam Efendimiz olan Peygamberimiz ve ailesinin üzerine olsun! Diyarbekir ve Rabia bölgelerinde bulunan İslam ordularının başkomutanı Iyaz bin Ğanem'den Dariya topraklarının kraliçesi Meryem'e gönderilen mektuptur.
Allah'ın yardımıyla bugüne kadar hep galip geldik. Bizimle savaşmaya kalkışan kâfirlerin tamamı mağlup oldu. Ayaklarımızın değdiği bütün toprakların idaresi elimize geçti. Karşımıza çıkan bütün ordular hezimete uğradılar. Bil ki şeref ve üstünlük Allah'ın, Peygamberinin ve onlara iman eden Müslümanlarındır.
İçinde bulunduğun surlar aşılmaz değildir. İşte Davut oğlu Süleyman Peygamberin yaptırdığı Kudüs, Ba'lebek, Halep ve İmparator Herkel'in toprakları Antakya, bunların hepsi biz Müslümanların yönetimine geçti. Önümüze ne engel ve zorluk çıktıysa Allah hepsinin aşılmasını sağladı. Bu Allah'ın “mü'minlere yardımda bulunmak üzerimizde haktır” şeklinde bize verdiği sözün sonucudur.
Bu mektubum sana ulaştığında teslim ol ki selamette olasın. Sakın karşılık vermeye kalkışma, pişman olursun.
Dinimizi öğrenme konusunda istekli olursan onu sana anlatırız fakat dinini bırakma konusunda ne sana ne de halkına en küçük bir baskımız dahi olmayacaktır. Çünkü Yüce Rabbimiz “Din (tercihinde) zorlama yoktur” demektedir.
Bu mektubuma rağmen kendi bildiğini okumaya kalkışırsan kimin zayıf ve güçsüz olduğunu çok yakında göreceksin. Selam, Allah'ın seçtiği kulların üzerine olsun!”
Haber: Remziye ÇELİK