Türkiye’nin dört bir yanındaki sayısız tarihi yapı, geçmişin ihtişamını ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Bu yapılar arasında ise Diyarbakır Surları ve Ankara Kalesi en önemli ve ilgi çekici örnekler arasında yer alıyor…
Diyarbakır Surları
Yüzlerce yıla şahitlik eden Diyarbakır Surları ve Ankara Kalesi, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Her iki yapı da şehrin simgeleri arasında yer alırken, birbirlerine benzerlikleri ve farklılıklarıyla cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Peki, Ankara Kalesi mi, Diyarbakır Surları mı? Hangi yapı daha öncelikli olmalı? İşte tarihi yapıların karşılaştırması…
Ankara Kalesi
KALKAN BALIĞI
Diyarbakır Surları, Kutsal kitapların aktardığı üzere bir balık tarafından yutulan Hz. Yunus'un hikâyesi Diyarbakır kalesi yani kalkan balığı tarafından yutulduğunu tasvir eden bir resme denk gelmektedir. Yukarıdan kalkan balığı şeklini andıran Surlar, bu hikaye ile şekil almıştır. Diyarbakır surlarının şekli tam olarak bir kalkan balığı suretine benzemektedir. Bu benzerlik, zorlama bir çıkarımın ötesinde olduğundan bunun bir plan sonucunda ortaya çıktığı düşünülmekte ve birçok soru akla gelmektedir.
Diyarbakır Surları'nın üstten görünümü
KALP ŞEKLİ
Geçmişte birçok kez yapım ve onarım ile karşılaşan Ankara Kalesi, eskiden iç ve dış kaleler şeklinde kalenin içerisinde bulunan şehri kalp biçiminde çevreleyen bir yapıdaydı. Günümüze ulaşana kadar birçok yapım ve yıkım ile Ankara Kalesi, iç ve dış olmak üzere iki kısım olarak kalmıştır.
Bu iki tarihi yapıdaki bu simgelerin muhakkak bir karşılığı, plan dahilinde olduğu apaçık ortadadır.
DİYARBAKIR SURLARI
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Diyarbakır Surları, dünyanın en uzun ve en iyi korunmuş kale surları arasında yer almaktadır. Diyarbakır Surlar, şehrin batısında bulunan eski yanardağ Karacadağ'dan akan kalın bazalt tabakaya uygun olarak kalkan balığı şeklindedir. Temel yapı malzemesi olarak, yörede yaygın olarak bulunan bazalt taşı kullanılmıştır. Çin Seddinden sonra dünyanın en uzun, en geniş ve sağlam surlarından biri olduğu kabul edilir.
AÇIK HAVA MÜZESİ
Dünyada sur olarak tek örnek teşkil eden ve bir açık hava müzesi niteliği taşıyan Diyarbakır surları; kapladığı alan bakımından doğudan batıya 1700 m. kuzeyden güneye 1300 metredir. 5 kilometre uzunluğa sahip olan surlar, İç ve dış sur olmak üzere iki sur şeklinde yapılmış ancak dış sur günümüzde yıkılıp yok olmuştur. Bu dış sur izlerine, günümüzde sadece Mardin kapı ve Dağ kapı civarında rastlanmaktadır. Surlar, 82 burçtan ve 4 ana kapıdan oluşmaktadır. Beden duvarları payandalarla desteklenmiştir. Burçlar; yuvarlak, çokgen ve dikdörtgen planlıdır. Surların yüksekliği, 5 ile12 m, duvar kalınlıkları ise 3 ile 5 m arasında değişmektedir. Surun ana kapıları; kuzeyde Dağ Kapı (Harput), batıda Urfa (Rum) Kapı, güneyde Mardin (Tell) Kapı, doğuda Yeni- kapı (Dicle ve Şat) olarak adlandırılmaktadır. Hindibaba ve Tekkapı ise tali kapılar olup Cumhuriyet döneminde açılmışlardır. Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlar ve yenilemeler sonucu surlarda, farklı plan ve yapım teknikleri ile farklı bezeme ve motiflerle karşılaşılmaktadır. Surların, gerek plan özellikleri ve gerekse üzerindeki yazıt ve kabartmalarla diğer burçlardan ayrılan belli başlı burçları: Ben-u Sen (Ulu Beden, Evli Beden), Yedi kardeş, Keçi Burcu, Nur (Melikşah) Burcu, Fındık Burcu, Mervani Burcudur.
DİYARBAKIR SURLARININ DÖRT ANA KAPISI
Diyarbakır Surlarının dört ana kapısı bulunmaktadır. Surlar, Dağ Kapı (Harput Kapısı) ile kuzeye, Urfa Kapı (Rum veya Halep Kapısı) ile batıya, Mardin Kapı (Tell Kapısı) ile güneye, Yeni Kapı (Su, Satt veya Dicle Kapısı) ile doğuya açılmaktadır. 20.yy’ın başlarına kadar sur kapılarının geceleri kapatılarak, kente giriş çıkışın kontrol edildiği bilinmektedir. Surların kuzeydoğusunda bulunan ve yine dört kapısı bulunan İçkale; Saray Kapı ve Küpeli Kapı ile sur içine, Oğrun Kapı ve Fetih Kapı ile sur dışına açılmaktadır.
BURÇLARIN ÜZERİNDEKİ ÖNEMLİ SEMBOLLER VE KABARTMALAR
Burçların üzerinde güneş ve yıldız sembolleri ve çeşitli hayvan kabartmaları bulunmaktadır. 5,5 kilometre uzunluğu ile dünyanın en eski surlarından olan Diyarbakır surlarının günümüzdeki hâli, 349 yılında Roma İmparatoru II. Constantinious tarafından yaptırılmıştır. Diyarbakır Surları, tarihi ve kültürel öneminin yanı sıra, eşsiz mimarisi ile de ünlüdür. Surların üzerinde bulunan burçların her birinin kendine özgü bir mimarisi vardır. Surlar, Diyarbakır şehrinin simgelerinden biridir ve şehrin kültürel dokusunun önemli bir parçasıdır.
ANKARA KALESİ
Ankara Kalesi, Türkiye'nin başkenti Ankara'nın Altındağ ilçesinde yer alan bir tarihi yapıdır. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte M.Ö. 5. yüzyıl başında Galatların Ankara'ya yerleşmeleri sırasında kalenin var olduğu bilinmektedir. Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu Hanedanı ve Osmanlılar dönemlerinde birçok kez onarımdan geçmiştir. Ancak, günümüzdeki yapının büyük kısmı, Roma döneminde inşa edilmiştir. Kale, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir savunma merkezi olarak kullanılmıştır. Geçmişte birçok kez yapım ve onarım ile karşılaşan Ankara Kalesi, eskiden iç ve dış kaleler şeklinde kalenin içerisinde bulunan şehri kalp biçiminde çevreleyen bir yapıdaydı. Günümüze ulaşana kadar birçok yapım ve yıkım ile Ankara Kalesi, iç ve dış olmak üzere iki kısım olarak kalmıştır.
ANKARA KALESİ ÜÇ TEPEDEN OLUŞUR
Ankara Kalesi, üç tepeden oluşmaktadır. Bu tepeler, Hisartepe, Kaletepe ve Ahlatlıbel olarak adlandırılmaktadır. Hisartepe, kalenin en yüksek tepesidir ve üzerinde bir cami, bir müze ve bir restoran bulunmaktadır. Kaletepe, kalenin ikinci en yüksek tepesidir ve üzerinde bir askeri müze bulunmaktadır. Ahlatlıbel, kalenin en düşük tepesidir ve üzerinde bir park ve bir anıt bulunmaktadır.
EVLİYA ÇELEBİ’DEN BİLGİLER
Evliya Çelebi'nin söylemlerine göre Ankara Kalesi, 4 kat beyaz taştan yapılmış oldukça sağlam bir kaledir. Kale, iç içe geçen üç kat sur ile çevrelenmiştir. İç ve dış kale olarak ayrılan yapıda, içkale adı verilen kısmın çevresi kayalıklar ile kaplıdır. Bu kayalar sebebi ile tırmanıp kaleye ulaşmak oldukça zordur. İçkalede çeşitli silahlar, toplar, 600'e yakın ev ve cephane bulunmaktadır. İçkale aşağı kısımlarda ikinci bir sur yapısı ile çevrelenmiştir. Dağın eteklerinde çevrelenen dış surlar ile kentin güvenliği sağlanmıştır.
HER SENE FESTİVALLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Ankara Kalesi, tarihi ve kültürel öneminin yanı sıra, eşsiz manzarasıyla da ünlüdür. Kaleden Ankara’nın manzarasını seyretmek mümkündür. Ankara Kalesi dışarıdan görümüne göre daha büyüktür. Her yıl çeşitli festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Kale, şehrin en önemli simgelerinden biridir ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.
DİYARBAKIR SURLARI DAHA İLGİ ÇEKİCİ
Diyarbakır Surları ve Ankara Kalesi, her ikisi de Türkiye'nin önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır. İki yapının da kendine özgü özellikleri ve tarihi önemi vardır. Ankara Kalesi, tarihi ve kültürel öneminin yanı sıra, eşsiz manzarasıyla da ünlüdür. Kale, şehrin merkezi bir konumunda yer almaktadır ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Diyarbakır Surları ise, dünyanın en uzun ve en iyi korunmuş kale surları arasında yer almaktadır. Surlar, şehrin simgelerinden biridir ve Diyarbakır'ın kültürel dokusunun önemli bir parçasıdır.
Hangi yapının daha önemli olduğu, kişisel tercihlere bağlıdır. Tarihe ve kültüre ilgi duyanlar için Ankara Kalesi, eşsiz manzarasıyla birlikte, daha cazip bir seçenek olabilir. Tarihi ve kültürel öneminin yanı sıra, eşsiz mimarisiyle de öne çıkan Diyarbakır Surları ise, daha ilgi çekici bir seçenek olabilir.
Haber: Remziye ÇELİK