Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin kültürel ve tarihi mirasa sahip bir şehir olan Diyarbakır, tarihi surları ve mekanları ile göz doldurmaya devam ediyor. Eşsiz ve görkemli ihtişamıyla kendine hayran bırakan Diyarbakır Surlarının yapımı hakkında çeşitli bilgiler ve rivayetler anlatılsa da en ilgi çekici olanı, iki kardeşin hikayesidir. Yıllardan beri Diyarbakır Kalesinin Harput Kalesi ile aynı asırda yapıldığı konusunda halk arasında bir efsane anlatılmaktadır. İşte efsanenin tamamı…
Diyarbakır Surları
DİYARBAKIR KALESİ (SURLAR) EFSANESİ
Derler ki; Diyarbakır'daki surlar ile Elazığ'daki Harput Kalesi, iki usta kardeş tarafından aynı anda yapılmış. Diyarbakır Kalesinin harcı yumurta akıyla, Harput Kalesi'nin harcı ise sütle karılmış. Efsaneye göre ölümsüzlük suyundan içen bu iki yapının baş ustaları, zaman zaman derin ve yüzyıllar süren uykularından uyanıp sorarlarmış; "Diyarbakır Surları yıkıldı mı? Harput Kalesi yerli yerinde duruyor mu?" diye. Her iki usta kalelerin yerinde durup durmadığına bakar, sonra yine uyurlarmış. Ve anlatılanlara göre, bu kalelerin yıkılmasının kıyametin alameti olacağına inanılır.
Harput Kalesi
DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİE YAPI: DİYARBAKIR KALESİ (SURLAR)
Diyarbakır Kalesi veya Diyarbakır surları, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihi bir yapıdır. Çin Seddinden sonra dünyanın en uzun, en geniş ve sağlam surlarından biri olduğu kabul edilir. 5,5 kilometre uzunluğu ile dünyanın en eski surlarından olan Diyarbakır surlarının günümüzdeki hali, 349 yılında Roma İmparatoru II. Constantinious tarafından yaptırılmıştır. İç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Surlardaki ana girişler Dağ Kapı (Harput Kapısı), Urfa Kapı (Rum Kapısı), Mardin Kapı (Tell Kapı) ve Yeni Kapı (Dicle-Irmak-Şat Kapı)'dır. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan surlar, UNESCO tarafından 2015'te yılında Dünya Mirası olarak tescil ettirildi.
SÜTTEN YAPILAN BİR KALE: HARPUT KALESİ
Harput Kalesi (Süt Kalesi), MÖ 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından inşa edilmiştir. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Pers hakimiyeti altına girmiştir. Kale, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler ve 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans hakimiyeti altında devam etmiştir. Tarihi kale, bir dönem Çubukoğulları, Artukoğulları, Selçukluların egemenliği altında da kalmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresine alınmıştır. Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılmış olan mimari yapıdır. Şu anki Elazığ il sınırları içerisindeki tarihi Harput mahallesinde bulunmaktadır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Rivayete göre yapımında kullanılan harca su yerine süt eklenmiştir bu nedenle "Süt Kalesi" olarak da adlandırılır. Yine bir rivayete göre, Süt Kalesi harcında su yerine süt kullanılma sebebi dönemde yaşanan su kıtlığı olduğu söylenir.