Diyarbakır’da taş ustası Cuma Balıkçı, bazalt taşından dibek, fıskiye ve çeşitli figürler yaptı. Küçükken babasından öğrendiği mesleği Sur olayları sırasında kazanca dönüştürmeye karar veren Balıkçı, taştan yaptığı teknede çiğ köfte yaparak geçimini sürdürmeye çalışıyor. Çiğ köfteyi taş leğende yoğurma fikrini ilk ortaya attığında çevresinden olumsuz tepki aldığını söyleyen Balıkçı, şimdilerde kentin iyi çiğ köftecilerinden biri olarak gösteriliyor. Taş oyma mesleğini geleceğe de taşımak isteyen Balıkçı, bazalttan çeşitli eserler yapmaya devam ediyor. Tek isteğinin çocuklarına babadan kalan mesleği bırakmak olduğunu belirten Balıkçı, kızının mesleğe ilgisini olduğunu ve onu teşvik ettiğini söylüyor. Eserlerinin ileride sergilenmesini isteyen Balıkçı, şimdilerde bazalttan bir masa da yapıyor.

“MESLEĞİ TAŞ TOZUNU YUTA YUTA ÖĞRENDİK”

Taş yontmayı küçükken babasından öğrendiğini ve mesleği devam ettirmek için yeni eserler yapmaya çalıştığını belirten Cuma Balıkçı, “Taş yontma fikri babadan gelme. Babam eski su değirmeni ustasıydı. Çocukluktan beri o tozu yuta yuta taş yontmayı öğrendik. Sur olaylarında evde iş yokken can sıkıntısından çekici aldım elime, taşları ufak ufak yontmaya başladım. Sonra bu eserler ortaya çıktı. Daha sonra sanata döndürdüm. İlk yaptığım eser iki tarafı farklı olan bir tavlaydı. Bir tarafı dama diğer tarafı tavla.”

“ÇİĞ KÖFTEYİ SATAN TAŞ LEĞENİM”

Taşların yapılışını Diyarbakır’ın tarihi yapısından esinlendiğini söyleyen Balıkçı, “Taş leğende çiğ köfte yapımına başlarken herkesin normal yaptığından farklı olarak ne yapabilirim düşüncesi ile başladım. Kimsede olmayanı, farklı olanı seviyorum. Burası Mezopotamya, Diyarbakır da Mezopotamya’nın başkenti, ilklerin yeridir. Medeniyet burada doğmuş, Batıya gidiyor, olgunlaşıp tekrar bize dönüyor. Bu yüzden hiç yapılmayanı yapmak istedim. Babam evde bizim için beş altı günde bir çiğ köfte yapardı. Çiğ köfteyi de ondan öğrendim. Onun tekniğiyle yapıyorum. Üç senedir de mesleğe çevirdim. Çiğ köfteyi taş leğende yapacağım dediğim zaman çevredeki birçok insan bana güldü. Ben de yapacağım siz de göreceksiniz dedim. Çiğ köfteyi ben satmayacağım, taş leğenim satacak diye cevap verdim. Ve öyle de oldu. Köşe de müşteri beklerken oturuyorum, taş satıyor. Buraya gelmem taşın sayesinde.”

“ÇOCUĞUM YAPSIN”

Taştan eserler yapmaya devam ettiğini söyleyen Balıkçı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hala çalışmalarıma devam ediyorum. Şu an elimde bir masa var. Onu yapıyorum. Çok zor ama çocuğumun babamdan kalma taş yontma mesleğimi değerlendirmesini istiyorum. Bir kızım var ona öğretiyorum. Çekici eline alıyor. Merakı var.”

Haber: Remziye ÇELİK

Editör: Mücadele Gazetesi