6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. 11 ilde büyük bir yıkıma yol açarak, binlerce can kaybına ve yaralanmaya sebep olmuştu. Konuyla ilgili Diyarbakır’daki son gelişmeler hakkında bilgi veren İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mahsun Çiya Korkmaz, “yeterli destek verildi demek vicdana aykırı bir durum olur” dedi.
6 Şubat 2023 tarihinde, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. Bu depremler, 11 ilde büyük bir yıkıma yol açarak, binlerce can kaybına ve yaralanmaya sebep olmuştu.
Depremde 53 bin 537 kişi hayatını kaybederken Diyarbakır'da ise 400'ün üzerinde vatandaş yaşamını yitirdi, 7 bina yıkıldı ve binlerce bina da oturulmayacak hale geldi.
Depremin üzerinden 1,5 yıl geçtikten sonra, Diyarbakır'daki son durumu ve yapılan çalışmaları hakkında konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mahsun Çiya Korkmaz, kentin deprem sonrası durumunu değerlendirirken, eksikliklere ve aksaklıklara dikkat çekti. Mevcut durumu insan haklarına ve vicdana aykırı olarak nitelendiren Çiya, barınma sorunlarının hala tam anlamıyla çözülemediğini belirtti.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mahsun Çiya Korkmaz, deprem sonrası yapılan çalışmalara dair önemli bilgilendirmelerde bulundu. Çiya, hükümetin depremzedelere yönelik verdiği desteğin yetersiz olduğunu belirterek, mevcut durumun insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.
"BARINMA SORUNLARI ÇÖZÜLMEDEN DESTEK YETERLİ DENİLEMEZ"
Korkmaz, insanların barınma sorunlarının hala çözülemediğine dikkat çekerek yapılan cüzi kira yardımları, sınırlı sayıda konteyner ve ağır ilerleyen TOKİ projeleri ile desteklerin yetersiz kaldığını vurguladı. "Yeterli destek verildi demek vicdana aykırı bir durum olur" diyen Çiya, bu koşullarda tam anlamıyla bir destekten bahsedilemeyeceğini belirtti.
"KONTEYNER KENTTE SADECE 900 AİLE YERLEŞTİRİLDİ, DİĞER AİLELER NE OLACAK?"
Korkmaz, konteyner kentte 900 ailenin yerleştirildiğini, ancak depremden etkilenen on binlerce insanın olduğunu hatırlattı. Birçok ailenin göç etmek zorunda kaldığını, kiralık ev bulmakta zorlandığını ve konteyner kentte kalmayan ailelerin de unutulmaması gerektiğini söyledi. TOKİ dairelerinin tamamlanmasının uzun sürdüğünü, bu süreçte hala birçok kişinin mağdur olduğunu ifade etti.
"AĞIR HASARLI BİNALARIN YIKIMI GECİKTİ, ORTA HASARLI BİNALAR HALA AYAKTA"
Deprem sonrası ağır hasarlı binaların yıkımının geç başladığını belirten Korkmaz, yıkımların yönetmeliğe aykırı tekniklerle yapıldığını ve kenti toz bulutuna boğduğunu söyledi. Ayrıca, orta hasarlı binaların yıkım sürecinin yavaş ilerlediğine ve bu binalarda hala insanların yaşadığının altını çizen Korkmaz. "Sürecin iyi yönetildiğinden bahsetmek insan haklarına saygısızlık olur" şeklinde konuştu.
"YENİ YAPILAN TOKİ’LERDE AKSAKLIKLAR BEKLENİYORDU"
Yeni yapılan TOKİ projelerinde alt yapı ve teknik donanım eksiklikleri nedeniyle sorunların öngörülebilir olduğunu belirten Korkmaz, bu sorunların bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguladı. "Temennimiz, yurttaşların onurlu barınma haklarına kavuşmasıdır" ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMET VE KURUMLAR SINIFTA KALDI"
Son olarak, Korkmaz, hükümetin ve ilgili kurumların bu süreçte sınıfta kaldığını belirtti. Türkiye'nin afetlere hazırlıklı olmadığını ve bu gerçeklikle yüzleşilmesi gerektiğini söyleyen Korkmaz, ivedi ve pragmatist adımların atılması gerektiğini dile getirdi.
Bu eleştiriler, depremzedelerin yaşadığı sorunların çözümünde daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
