Kentte Ermeni ve Süryanilerden kalan altın zanaatı ile asırlardır kişnişli kolyesi modeli üretimi elle yapılıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yaklaşık 20 gün önce tescillenen bu ürün, bir elin parmağını geçmeyen usta sayısı ile geleceğe taşınmak isteniyor.
DİYARBAKIR KİŞNİŞİ YÜZYILLARA DAYANIYOR: BİR KOLYE 700 PARÇADAN OLUŞUYOR
Altın işleme ustası Ercan Eryavuz, yaklaşık 35 yıla aşkın bu işi yaptığını, Diyarbakır kişnişinin yüzyıllara dayanan bir ürün olduğunu söyledi. Ermenilerden ve Süryanilerden kendilerine kadar ulaşan bir ürün olduğuna değinen Eryavuz, el işi dışında fabrikasyon olanları da olduğunu belirtti.
Bir sıra kolyenin oluşumu 700 parçadan oluştuğuna değinen Eryavuz, “3-5 bin parçaya kadar gidiyor. Model değiştikçe ürünlerin parçası da değişiyor. Gelecek nesil için kadim bir mirastır. Bu konuda eleman yetiştiremiyoruz, bulamıyoruz. Bu zanaatın ölmesini istemiyoruz. Şu an Diyarbakır’da bunu yapan usta sayısı benimle beraber 5 kişi vardır. Onun dışında Diyarbakır’da kişnişi elle yapan ustalarımız yok” dedi.
“Nedeni, daha önce mesleğe eleman yetiştiremedik. Aileler, çocuklarının parasal fikrinden dolayı mesleğe yönelmiyor” diyen Eryavuz, “Tescil edildikten sonra daha dikkat etmeye çalışıyoruz. Tek sıra bir kolyenin yapılması ortalama 2 gün sürebiliyor. Çünkü hepsi el işi. Bir sıra kolyenin bugün ortalama fiyatı 22 bin civarında. Şu, takısı, kolyesi, küpesiyle ortalama 110 bin civarı” şeklinde konuştu.
USTALARIN ELİNDE YETİŞEN BİR KALFA
Kalfa Kadir Özdemir (18), 11 yıldır burada olduğunu, hemen hemen hepsini öğrendiğini kaydetti. İlk yıllarda çırak olduğunu, sonra ustalaştığını aktaran Özdemir, “Baskıları kaynakla birleştiriyoruz. Bunları sonra kaynatıyoruz. Bunları daha sonra kolyelere takıyoruz. Sonra ürün böyle oluyor. Bizde ustamız gibi usta olmayı istiyoruz. Çünkü onun elinde yetişiyoruz. Biz de ondan gördüklerimizi gelecekte çırakları eğitmek isteriz” diye konuştu.