Diyarbakır’da boşandığı 28 yaşındaki Esma Başeğmez’i öldürdükten sonra saklandığı bir barakada jandarma timlerince yakalanan Emrah Başeğmez’in (30) yargılanmasına ağır ceza mahkemesinde devam edildi. 

Sözcü’nün haberine göre, son sözü sorulan sanık pişman olduğunu belirterek şöyle konuştu: 

-Eşimi darp ettiğim için tutuklandım. Cezaevinden çıkınca telefon kullanmadım. Eşim teyzemin kızıdır. 10 yıllık evliydik ve üç çocuğumuz vardı. Boşanmadan önce eşimin kullandığı telefonu birkaç günlüğüne üzerime aldım. 

-Eve geldiğimde eşimin elinde ikinci bir telefon olduğunu gördüm. Kimin diye sorduğumda bağırmaya başladı.

-Bu sırada telefonu çaldı. Arayan kişi ‘Aşkım’ diye kayıtlıydı. Bende önce kendisini dövdüm, sonra da ambulans çağırıp hastaneye götürdüm. Bu olayı kaynanam ve kayınbabama anlattım. Telefon bendeydi. Ekranda şifre olduğu için açamadım. ‘Aşkım’ diye kayıtlı kişi tekrar aradı. 

-Telefonu kayınvalideme verdim. Arayan kişi ile konuştu. Eşim bağırıp evi terk etti ve bir gün gelmedi. Aile büyükleri araya girip bizi barıştırmak istedi ben kabul etmedim ve boşanma davası açtım. 

-Eşimin telefon kayıtlarını da mahkemeye sundum. Mahkeme bizi boşadı, çocukların velayetini de bana verdi. Bir hafta sonra kayınvalidem beni arayıp tekrar barışın dedi. Ben de çocuklarım annesiz kalmasın diye kabul ettim.

Mardinli ünlü kebapçının acı günü! Kardeşi can verdi Mardinli ünlü kebapçının acı günü! Kardeşi can verdi

-Oturduğumuz evi satıp başka bir mahallede ev aldım. Ama eşimle yeniden tartışmalarımız oldu. Beni aldatmaya devam ediyor, başkalarıyla konuşuyordu.
 
-Onu darp ettim ve ‘Beni şikâyet edersen, cezaevine girersem seni nerede bulursam öldürürüm’ dedim. Buna rağmen beni şikâyet etti, polisler eve gelip beni yakaladı ve tekrar tutuklanıp cezaevine girdim. 

-1 ay sonra tahliye oldum. Evime yakın yerde toprağa gömdüğüm silahımı çıkardım. Beni engellediği için onu Whatsapp’tan aradığımda bana, ‘Seni süründüreceğim, açlıktan gebereceksin sokaklarda’ dedi. 

-Bende ‘Neredesin, yerini söyle’ dediğimde beni kızdırmak için gittiği yerlerin fotoğraflarını bana gönderiyordu. Her yerde aramama rağmen bulamadım. Olay günü de ‘Neredesin’ diye mesaj attım.

-Bana ‘Sana ne’ diye cevap yazdı. Küçük oğlumuz da o gün annesini görmek istemişti. Bunu duyunca gelmek istedi. Ben de adres gönderdim. Oğlum yanımızda olduğu için öldürmek istemedim. Oğluma durakta beklemesini söyledim. 

-Esma ise ‘Uzaklaşmazsan polis çağıracağım’ dedi. Silah elimdeki poşetin içindeydi. Esma kulağındaki kulaklıkla telefonda konuşuyordu. Kaldırım üzerine oturmuş arada bir de benimle konuşuyordu.

-Yan tarafa baktığı sırada kafasına doğru 6 el ateş ettim. Onu öldürmeyi kendim planladım. Beni aldattığı kişileri tanımıyorum. Oğluma annesini öldürdüğümü söylemedim. 

-Onu komşumuza bırakıp saklandım. Silahı da su kanalına attım. Kırsal bölgede iş aradığımı söyleyip bir köylünün hayvanlarına çobanlık yaptım.

-Çok pişmanım.” Çiftin çocukları B.B ise “Annem babama çok pis küfür etti, babamda bana ‘Git arka durakta beni bekle’ dedi. Öldürdüğünü bilmiyordum.” 

Kaynak: Sözcü