Diyarbakır'da günden güne artan sıcak hava bir yandan yakıyor bir yandan da bunaltıyor. Sıcaklıkların 40 dereceye yaklaştığı kentte dışarıdaki vatandaşlar park, bahçe ve gölgelik alanlarda serinlemeye çalışırken özellikle de fırın işçileri ise bu yakıcı sıcaklar karşısında imtihan ediliyor.
Bunaltıcı sıcak havanın yanında 300 dereceyi bulan fırının yakıcı sıcaklığında ekmek çıkaran (pişiren) fırın işçileri, "Emek parası için yanmak bizim kaderimiz" diyerek kavurucu sıcaklara rağmen yine de çalışmak zorunda olduğuna vurgu yapıyorlar.
Ekmek parası için yazın yakıcı ve bunaltıcı sıcaklığına arkadaşlarıyla birlikte katlanmak zorunda olduklarını dile getiren 43 yaşındaki fırın ustası Ali Yalçın, dile kolay tam 30 yıldır bu fırıncılık mesleğinde büyük bir aşkla, büyük bir şevkle ter döküp ekmek çıkarıyor.
13 yaşında (çocuk yaşta) başladığı fırıncılık mesleğinde bir ömür tüketerek ustalığa terfi eden 4 çocuklu Ali Yalçın'ın, fırının yakıcı sıcaklığı karşısında yanan kolunu bandajla sarması ise görenlerin yüreğine adeta 300 derecelik bir kor ateş düşürüyor.
Hayat pahalılığı ve yaşamın zorlu koşullarına inat ayakta durmaya çalışan eli hamur kokası emektar Yalçın, bir ömür adadığı bu fırıncılık mesleğini, şu sözlerle aktarıyor bize:
"Daha 13 yaşındayken fırıncılık mesleğine çırak olarak başladım. Birkaç yılım böyle geçti. İlk çalışma yıllarımda, ustalarımdan çok şey öğrendim. Fırının yakıcı sıcaklığına rağmen çıraklık sürecinden sonra yavaş yavaş hamur açmayı ve akabinde fırında ekmek pişirmeyi öğrendim. Aradan geçen yılların ardından çıraklıktan ustalığa yükseldim. Tam 30 yıldır bu meslekte tüm zorluklara rağmen büyük bir aşkla insanlarımıza sıcak ekmek çıkarıyorum. Çırak olarak çalıştığım bu 30 yıllık meslekte birçok çırak yetiştirip usta yaptım."
Fırıncılık mesleğinin çok zor olduğunu ve bu meslekte çalışmanın tıpkı fırında pişirilmesini beklediğin ekmek gibi büyük bir sabır istediğini ışıldayan gözleriyle ifade eden yılların fırın ustası Yalçın, yazın sıcağından çok 300 derecelik fırın sıcaklığının kendilerini daha çok zorlayıp yıprattığını anlatıyor masum ve temiz bakışlarıyla.
Fırının 300 derecelik yakıcı sıcaklığı karşında bir yandan hamur açıp fırına atan ve bir yandan da terlediği için yanında eksik etmediği soğuk suyunu tüketerek ekmek çıkaran Yalçın, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Vatandaş dışarıdaki sıcak havada duramazken biz fırıncılar 300 derecelik fırın sıcaklığında yıllardır ekmek çıkarıyoruz. İşimiz çok zor, ancak ekmek parası için, çocuklarımızı kimseye muhtaç etmemek için çalışmak zorundayız. Emek parası için yanmak bizim kaderimiz, fırıncıların kaderi olmuş. Hayat pahalılığı geçinmeyi güçleştiriyor. Alım gücü düştüğü için temel ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor. Bu yüzden çalışmak, daha çok çalışmak gerek. Hayat pahalılığı karşında ayakta kalabilmek için mücadele etmek şarttır" diyerek hayata kalmak için tüm zorluklara göğüs germenin, tüm zorluklara rağmen çalışmanın zorunluluğuna vurgu yapıyor.
Haber: Orhan YALÇIN