Diyarbakırlı doğasever öğretmen Muhammed Yalçın, iki arkadaşıyla 9 Nisan 2023’te Çermik ilçesindeki Gelincik Dağı’nda çıktığı doğa yürüyüşünde, ters lalelerin yetiştiği alanı fark edip, çektiği fotoğrafları Doç. Dr. Mehmet Maruf Balos’a ulaştırdı. Doç. Dr. Balos ile Aksaray Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Tekşen ve Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ilçede saha çalışmaları yaparak, lalelerin bugüne kadar tanımlanmamış olduğunu tespit etti. Tespitin ardından botanik dergisi Nordic Journal Of Botany’de bilimsel makale yazıldı. Lalelere, Muhammed Yalçın’ın soyadıyla ‘Fritillaria Yalcinii’, ismi verildi.
Türkiye’nin bir ters lale cenneti olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bilim dünyasına tanıttığımız ‘Fritillaria Yalcinii’, Türkçe ismiyle de ‘Çermik Lalesi’, bir öğretmenin Diyarbakır kırsalında yaptığı doğa gezisi sırasında bulundu. İlk olarak Doç. Dr. Maruf Balos’a ve ekip arkadaşlarına ulaştırıldı. Yapılan saha çalışmaları sonucunda konu uzmanı Prof. Dr. Mehtap Tekşen ve bizlerle beraber bu bitki üzerine yaptığımız bilimsel çalışmalar sonucunda, bu bitkinin şu ana kadar dünyada tanımlanmamış bir ters lale olduğu sonucuna vararak, Nordic Journal Of Botany dergisine bunun makalesini yazarak bu bitkinin bilim dünyasına tanıtılmasını sağladık” dedi.
“TÜRKİYEDE YETİŞEN 53’ÜNCÜ TÜR”
Bulunan yeni türün Türkiye’de yetişen 53’üncü tür olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldırım, “Ters laleler dünyada yaklaşık 170 kadar türle temsil edilmekle olup ülkemizde bu türle birlikte 53’üncü tür ortaya konulmuş oldu ve bunlardan 30 tanesi dünyada sadece ülkemizde bulunan endemik türlerdendir. Ülkemiz dünyadaki en fazla ters lale türünü içeren ülkedir. Bize en yakın olarak Yunanistan’daki sayıya baktığımız zaman 26 kadar tür bulunduğunu görüyoruz. Bu bakımdan genel olarak ters lalelerin çeşitlenme ve gen merkezinin ülkemiz olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
“YENİ BİR TÜR OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE ÇOK SEVİNDİM”
Doğasever Muhammed Yalçın da keşfettiği ters laleye soyadının verilmesini sevinçle karşıladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hafta sonları düzenli bir şekilde doğa yürüyüşlerine katılıyorum. Arkadaşlarla Çermik’te Gelincik Dağı’nda yaptığımız bir doğa yürüyüşünde kayalıkların dibinde bir ters lale popülasyonu dikkatimi çekti. Bunların kayıtlarını aldım, fotoğraflarını çektim. Eve geldikten sonra zaman zaman danıştığım Doç. Dr. Mehmet Maruf Balos’a bunun türünü sordum. Kendisi bana dönüş sağladığında bunun yeni bir tür olabileceğini söyledi. Bunun üzerine çalışmalar yapıldı, makale yazıldı. Uluslararası bir dergide bunun yeni bir tür olduğu yayımlandı. Bunu keşfeden biri olarak hocalarım ismini bana ithafen ‘Fritillaria Yalcinii’ koydular. Türkçe isim olarak da ‘Çermik Lalesi’ ismi verildi. Benim soğanlı bitkilere bir ilgim vardı. Sürekli çekiyordum ve bunların türünü merak ediyordum. Eve geldikten sonra bunların türünü araştırıyordum. Yeni bir tür olabileceği pek aklıma gelmedi. Ama farklı gelmişti bana. Yeni bir tür olduğunu öğrenince çok sevindim, çok mutlu oldum. İsminin de keşfedenin verilmesi ayrıca beni mutlu etti. Çok nadir ve endemik bir türdür. Popülasyonu çok az, dar bir alanda yetişiyor. Bunun korunması lazım. Bu ters laleyi koparmanın cezası 387 bin 142 Türk Lirasıdır. Bunu da göz önünde bulunduralım. Çiçekler yerinde güzeldir. Canlıları koruyalım. Özellikle biz doğa yürüyüşlerinde zaman zaman görüyoruz. Avcılarla karşılaşıyoruz. Ya uzağımızdadır veya silah sesleri geliyor. Avcılık bir spor değildir, cinayettir.”