Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, 15 Eylül 2024 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde Sudenaz U. ve G. isimli trans kadınların, A.A. ve İ.U tarafından evlerinde bıçaklı saldırıya uğraması ve Sudenaz U.’nun yaşamını yitirmesine, V.V ise yaralanmasına ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ektedir.
Türkoğlu’nun soru önergesi şöyle: “Farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine yönelik saldırılar, nefret suçları ve cinayetlere her gün bir yenisi eklenmektedir. Söz konusu suçları önleyecek yasal düzenlemelerin yetersiz oluşunun, var olan yasaların işletilmemesinin, mahkemelerin verdiği ağır tahrik indirimi kararlarının, cezasızlık uygulamalarının ve cinsiyetçi, militarist politikaların yol açtığı nefret söylemleri ve nefret suçları ülkede önü alınamayacak bir boyutlara ulaşmıştır. Üstelik kimi kamu görevlilerinin ve medya kuruluşlarının söylemleri bu nefreti körükleyebilmekte, sosyal medyada adeta linçe davetiye çıkarılmaktadır.
Farklı cinsel yönelimlere/cinsiyet kimliklerine sahip kişiler, karşılaştıkları ayrımcılıklara itiraz ettikleri ve yaşam haklarını savundukları için şiddetin hedefi haline getirilmektedir. Bu bireylerin varolma hakları tanınmadığı gibi yasaklamalara, baskı ve şiddete maruz bırakılmakta, yaşam hakları ihlal edilmektedir. Haklarını savunmak isteyen aktivistlerin basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma gibi en temel anayasal hakları kullanmasına dahi izin verilmemekte; hak savunucuları zaman zaman ya gözaltına alınmakta ya da cezaevlerine gönderilmektedir.
Sudenaz U. söz konusu şiddetin maalesef son örneği olmuştur. Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 15 Eylül 2024 tarihinde Sudenaz U. ve G. isimli trans kadınlar iki erkek tarafından evlerinde bıçaklı saldırıya uğramıştır. Saldırıda Sudenaz U. yaşamını yitirirken V.V ise yaralanmıştır. Basına yansıyan iddialara göre; trans kadın Sudenaz’ı öldüren fail A.A. ve İ. U. bu cinayeti işledikten sonra evi yağmalamıştır.
Bu vahim saldırının LGBTİ+’ları hedef alan “Büyük Aile Buluşması” adı altında gerçekleştirilen miting ile aynı gün yaşanması bu cinayetin tamamen tesadüf, “münferit bir olay” olmadığı kanısını, trans kadınların yaşam haklarına yönelik tehditlerin giderek artacağına yönelik kaygıları güçlendirmiştir.
Bu kapsamda;
1. Bakanlığınız trans kadın Sudenaz U. cinayetinden haberdar mıdır?
2. Sudenaz’ı öldüren fail Ali Aküzüm ve İlyas Uçak örneğinde olduğu gibi trans kadın cinayetlerinde faillerin cinayet işleme cesaretini nefret suçlarını körükleyen söylem ve politikalardan alıp almadığı yönünde Bakanlığınızın görüşü nedir?
3. Yaşam hakkı en temel hakken Bakanlığınız trans kadınların yaşam hakkını savunmak için hangi politikaları hayata geçirmiştir? Bu cinayetleri önleyecek politikaların hayata geçirilmemesinin trans kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılara zemin hazırladığı ve meşrulaştırdığı Bakanlığınızca ne ölçüde dikkate alınmaktadır?
4. Trans kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılara ne zamana kadar sessiz kalacaksınız?
5. Ayrımcılığa uğramamak, ötekileştirilmemek ve yaşam haklarını savunmak isteyenlerin kamusal alanda bir araya gelmelerine izin verilmezken, “Büyük Aile Buluşması” adı altında farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine yönelik nefreti körükleyen ve saldırıları meşrulaştıran bu tür girişimler hakkında ne tür tedbirler alınması düşünülmektedir? Yoksa nefret cinayetlerinin artmasına sebep olabilecek nitelikteki bu girişimlere karşı sessiz kalınmaya devam mı edilecektir?
6. Bakanlığınız süresince kaç trans kadın cinayeti işlenmiştir? Kaç trans kadın şiddete uğramıştır? Şiddet uygulayan kaç fail hakkında yasal işlem başlatılmıştır?
7. Büyük Aile Buluşması’na dair tarafsız yayıncılık yapması gereken TRT’de yayınlanan kamu spotlarının nefret suçlarında artışa yol açabileceğini düşünmekte misiniz? Nefret suçlarını körükleyen söz konusu TRT spotlarının kaldırılması için Bakanlığınızın bir girişimi olacak mıdır?”
