Doğu ve Güneydoğu’da bir gelenek haline gelen devasa kazan, leğen ve tencerelere olan rağbet, hızla gelişen teknolojiye rağmen bugün hala sürüyor. Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin kırsal alanında süregelen bu gelenek, özellikle de mevlit, düğün, taziye ve sonlanan kan davalarının ardından verilen barış yemekleriyle asırlardır geleceğe taşınıyor.

ÖZEL GÜN VE MERASİMLERDE KULLANILIYOR

Diyarbakır’ın köylerinde özellikle de yapılan düğünlere gelen davetlilere, okunan mevlide katılanlara,  sona eren kan davalarının ardında yapılan merasime ve ölen birinin ardından kurulan taziyelere başsağlığı için gelenlere ev sahibi emektar kadınlar tarafından odun ateşinde büyük bir zahmetle yemeklerin yapıldığı devasa kazan, leğen ve tencereler bugün hala varlığını devam ettiriyor.

KİLO İLE SATILIYOR

Diyarbakır’ın birçok noktasında bulunduğu gibi Sur ilçesindeki Çarşiya Şewiti (Yanık Çarşı) ve Balıkçılarbaşı’ndaki dükkanlarda da bulunan alüminyum kazan, leğen ve tencereler kilo ile satılıyor.  Diyarbakır ve bölgede çok eski bir gelenek olduğu için kırsalda yaşayanların günümüzde de devasa kazan, leğen ve tencerelere halen büyük bir ilgi gösterdiğini kaydeden çarşı esnafı, emekçi ev kadınları tarafından ateş odununda büyük bir emek ve sabırla yemeklerin yapıldığı alüminyum kazanların kilosunun 100 -120 TL, leğen ve tencerelerin kilosunu ise 200 TL’den satıldığını dile getirdi.

SATIŞLAR İYİ

Satışların iyi olduğuna dikkat çeken çarşı esnafı, devasa kazan, leğen ve tencerelerin bugün özellikle de aşiret sahiplerinin düğün, mevlit, taziye ve barış yemekleri gibi özel günlerde verdiği yemeklerin yapılmasında sıkça kullanıldığını belirterek, kent ve bölgedeki bu geleneğin hep devam edeceğini ifade ettiler.

Haber: Orhan YALÇIN

Editör: Orhan Yalçın