Diyarbakır, Urfa ve Mardin arasındaki bölgede yer alan 1957 metre yüksekliğindeki Karacadağ’ın eteklerinde yetiştirilen rengi, aroması ve lezzetiyle meşhur olan Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2018 yılında tescillenerek coğrafi işaret alan pirinçte hasat dönemi başladı. Hasat dönemi Eylül ayının sonları ile Kasım ayının başlarında yapılan tescilli Karacadağ pirinci düzlük tarlalarda biçerdöverlerle hasat edilirken, taşlık alanlarda ise geleneksel yöntem olan orakla toplanıyor.

KARACADAĞ PİRİNCİNDE GELENEKSEL HASAT
Diyarbakır’da son faaliyetini 100 bin yıl önce gerçekleştirdiği bilinen Karacadağ’ın eteklerindeki doğal ve temiz kaynak sularıyla, bazalt taşlı arazilerde pirinç yetiştiriliyor. Merkez Bağlar ilçesine bağlı Karacadağ bölgesindeki köyler ile Ergani’ye bağlı kırsal Demirli Mahallesinde bazalt taşlık arazilerde yetişen tescilli Karacadağ pirincinin hasadı, hem biçerdöver hem de oraklarla zorlu şartlarda yapılıyor.

ZORLU HASAT SEZONU BİR AY SÜRÜYOR: TARLADAN SOFRAYA
Karacadağ pirincinden hasat sezonu yaklaşık bir ay kadar sürüyor. Sabahın erken saatlerinde tarlaya giden erkekler ve kadınlar biçerdöverlerin girmediği zorlu taşlık yerlerde çeltiğin başaklarını orakla biçerken, yine kadınlar da elleriyle topladıkları pirinci heybelerle harmana taşıyor. Toplanan çeltik biçerdöverlere atılıp ayrıştırılıyor. Pirinç taneleri ise daha sonra boş arazilere serilerek güneş altında kurumaya bırakılıyor. Hasat edilen pirinç güneşte kuruduktan sonra fabrika ve işletmelerde satışa sunuluyor. 

Konya’dan Diyarbakır’a gelen aşiret ilçeye “Bistmal” ismi vermiş! Konya’dan Diyarbakır’a gelen aşiret ilçeye “Bistmal” ismi vermiş!

HASAT SABAH SAATLERİNDE BAŞLIYOR: GÜNLÜK YEVMİYE 1000 LİRA
Karacadağ pirincinde sabahın erken saatlerinde başlayan hasat, akşam 16.00-17.00 arasına kadar sürüyor. Bu yıl geleneksel yöntem olan elle orak toplayıcılarının günlük yevmiyesi henüz belirlenmese de 1000 lira olması bekleniyor. Harmana pirinci taşıyan işçilerin yevmiyesi ise ortalama 700 ile 800 arasında olacağı belirtiliyor.

Muhabir: Remziye ÇELİK