Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan Parlı Sefa Cami, 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin ikinci haftasından itibaren kapalı. Minaresinde oluşan hasar nedeniyle ibadete kapalı olan tarihi caminin tadilatı hala bitirilemedi. Mahalleli camii kapalı olduğu için ibadetlerini evlerine uzak olan camilerde yaptığını söylüyor. Ayrıca cami tadilatının son birkaç haftadır yapılmadığını söyleyen mahalleli yetkililere çağrıda bulunarak çalışmaların biran önce bitirilmesini istiyor.
“ESKİ DOĞALLIĞINI YİTİRMESİNDEN DOLAYI KAYGILIYIZ”
Mücadele gazetemize konuşan esnaf şunları dile getirdi: Parlı Sefa Cami tarihi bir yapıdır. Tarihi çok eskiye dayanıyor. Caminin içerisindeki figürler Osmanlı’yı çağrıştırıyor. Seramik kısmı esans kokulu bir sıvadan yapılmış bu da nemi engelliyor. Böyle yapılmış bir camiyi bakalım şimdi nasıl onaracaklar. Eski doğallığını yitirmesinden dolayı kaygılıyız. Umarım en kısa zamanda tadilat biter bizde ibadetimizden ve şehrimizin önemli bir yapısından mahrum kalmayız.
Parlı Sefa Cami
ÇALIŞMA YOK
6 Şubat depreminin ikinci haftasından beri minaresindeki çatlaktan ötürü camii kapalı. Doğrudur tehlike arz ediyor, etmiyor değil. Ama neticede burada yaşayan bir halk var eğer çok tehlikeli ise ona göre daha sağlıklı bir önlem alınsın. Camii tadilatta ama herhangi bir çalışma yok. Geçen hafta gelip temizlediler içini fakat o günden beridir kimse gelmiyor. Burası Diyarbakır birçok tarihi camii var, gidip orada ibadetimizi yapıyoruz fakat çok uzaklar bize. Gidip gelene kadar işlerimiz aksıyor. Burada dükkanlarımız var çalışmak zorundayız, Cuma namazı için Melik Ahmet Cami’ye gitmek zorunda kalıyoruz o da bize uzak, bazen bu yüzden ibadetimizden geri kalıyoruz. Camii yakınımızda iken 5 dakika işimizi bırakıp gidip gelebiliyorduk ama şu an bunu yapamıyoruz. Bu yüzden mağduriyetimizin giderilmesi için bir an önce tadilatın bitmesini talep ediyoruz.”
PARLI SEFA CAMİ
Parlı Sefa Camii ya da bilinen diğer adıyla Parlı Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Ayrıca Şeyh Safâ, İpariye, İparla, Palo adlarıyla da anılır. İnşa tarihi ve bânisi kesin olarak bilinmiyorsa da Şah İsmâil'in dedesi, Şeyh İbrâhim Safî'nin oğlu Cüneyd-i Safevî'nin arzusuyla Uzun Hasan (1454-1478) tarafından yaptırıldığı kabul edilir. Akkoyunlu döneminde yapıldığı tahmin edilmekte ise de tamiratının (1531- 1532) tarihleri arasında yapılmış olmasından dolayı Osmanlı mimarisini çağrıştırmaktadır. Evliya Çelebi bu yapıdan "İpariye" diye söz eder ve yağmurlu havada duvarlarının misk koktuğunu söyler. Yanlarda ikişer ayağa, kuzey ve güneyde harim ana duvarına oturan sekizgen kasnaklı, tek orta kubbeli, enine planlı kâgir bir camidir. Harim mekânı, iki yanda köşelerde birer pandantifli kubbecik ve ortada beşik tonozla örtülü üç bölümlü birer nefle genişletilmiştir. Bu kısım, iki yan duvarına açılmış üçer pencere, mihrap duvarının köşelerine yakın olan iki pencere, bunların giriş duvarındaki simetrilerinde bulunan pencereler, kapı üzerinde yer alan küçük pencere ve dört adet kasnak penceresi olmak üzere yirmi dört pencereden ışık alan, içi oldukça aydınlık bir yapıdır. İki yanı sütunceli ve üzeri üç dilimli kemer içine on sıra mukarnas kavsaralı taş bir mihrabı vardır. Taş minberi ise geometrik ve bitkisel bezemelere sahiptir. Cami içinde kesme taştan dört ayak kubbeyi taşımakta ve yanlara geçmek için taş ayaklar 45 derecelik açılarla yanlara doğru açılmaktadır.Ana kubbe kuzey ve güneyde beden duvarları üzerine oturmaktadır. Minare, caminin kuzeydoğu kösesinde yer alır. Minare kaidesi kare bir plâna sahip olup siyah taştan inşa edilmiştir.
Haber: Halide GÜNEŞ