Diyarbakır’ın gastronomi potansiyeli hakkında önemli açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Cüneyt Ateş, Mezopotamya’nın, insanlığın ilk yerleşim bölgelerinden biri olduğunu vurgulayarak, yemek kültürünün de burada şekillendiğine dikkat çekti.
Dicle Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Cüneyt Ateş
“PİŞİRME TEKNİKLERİNİN DOĞDUĞU TOPRAKLAR: MEZOPOTAMYA”
Mezopotamya’nın sadece tatlarıyla değil, aynı zamanda pişirme teknikleriyle de dünya mutfağına yön verdiğini ifade eden Cüneyt Ateş, “İlk buğdayın yetiştiği, belki de ilk ateşin bulunduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Dolayısıyla pişirme teknikleri üzerinden konuşmak daha doğru olur. Bugün dünyadaki birçok şef, bu tekniklerin Mezopotamya’dan geldiğini kabul ediyor” diye konuştu.
DİYARBAKIR MUTFAĞI ÖNYARGILARI YIKIYOR!
Diyarbakır mutfağının sadece karpuz, kadayıf ve ciğerle anılmasının büyük bir eksiklik olduğunun altını çizen Ateş, kentin 58 coğrafi işaretli ürüne sahip olduğunu, bunlardan 56’sının doğrudan gastronomiyle ilgili olduğuna değinip, bu lezzetlerin çoğunun bilinmediğini dile getirerek, işletmelerin ve bazı kurumların bu konuda yeterince tanıtım yapmadığını sözlerine ekledi.
“YÖRESEL YEMEKLER MENÜLERE GİRİYOR”
Diyarbakır Ticaret Odası ile yürütülen çalışmalar sayesinde, yöresel lezzetlerin restoran menülerinde daha fazla yer almaya başladığını aktaran aşçı Ateş, “Sosyal medyanın da etkisiyle şehir dışından gelenler artık Diyarbakır mutfağını keşfetmek istiyor. Restoranlar da buna uyum sağlayarak geleneksel tatları sunmaya başladı” dedi.
Öte yandan Diyarbakır gastronomisi, tarihi mirasıyla birleşerek turizmde yeni bir dönemin kapılarını aralarken, gastronomi meraklıları artık bu kadim şehrin lezzetlerini keşfetmek için kente akın ediyor.
