“Bu zor bir soru.” diyor New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nin İnsan Kökenleri Salonu’nda küratörlük yapan paleoantropolog Ian Tattersall. “Belki de ateşe dair kanıtlar çok da iyi korunmamıştır ve şu an gördüklerimiz önceleri çok daha zengin olan kayıtların kalıntılarıdır. Fakat bu sadece bir varsayım, kesin bir bilgimiz yok.”
Yine de uzmanların bildiği bir şey var: 2016’da Philosophical Transactions of the Royal Society B. adlı dergide yayımlanan makaleye göre; Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki yaklaşık 400.000 yıl önceyi gösteren arkeolojik kayıtlara bakıldığında ateşe çok daha sık rastlanıyor. Kanıt bulunan alanlar hala nispeten az olsa da uzmanlar, bu ateşlerin geniş bir alanda yaygın hale geldiğini varsayıyor.
(Neandertaller Kendi Ateşlerini Yakabiliyordu)
“Çevreden izole olmuş iki alan, ilk insanların 400.000 yıldan da önce ateşi kullanmaya başladıklarını gösteriyor.” diyor Tattersall. Örneğin 2012’de Science adlı dergide yayımlanan bir çalışmaya göre; İsrail’de 800.000 yıl öncesine tarihlenen bir alanda arkeologlar ocaklar, çakmaktaşı ve yanmış ağaç parçaları buldular.
Yine 2012’de Proceedings of the National Academy of Sciences adlı dergide yayımlanmış bir çalışmaya göre bilim insanları, Güney Afrika’daki Wonderwerk Mağarası’nda insanların 1 milyon yıl önce ateşi kullandığına dair kanıtlar buldu. Bu mağarada bulunanlar; yanmış kemik ve bitki kalıntıları ile ocak gibi görünen şeyleri içeriyordu.
“Alanda bulduğumuz kanıtlar, mağaranın oldukça derinlerinden geliyor.” diyor Wahington’daki George Washington Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacılık yapan paleoantropolog Sarah Hlubik. “Doğal ortamda çıkacak ve her tarafı kasıp kavuracak bir yangın bile mağaranın o kadar derinlerine ulaşamaz.” Diğer bir deyişle, kalıntıların derinlerde yer alması onları neredeyse uzaydan ve zamandan soyutlamış; dolayısıyla korunmalarının şans eseri olduğu söylenemez.
Wonderwerk Mağarası çoğu uzmanın insanların ateşi kullandığı konusunda hemfikir olduğu en eski alan olsa da, teorik olarak ateş, çok daha önce kullanılmaya başlamış olmalı. Hemen hemen 2 milyon yıl önce, bir insan atası olan Homo erectus’un bağırsağı küçülmeye başladı; bu, pişirmek gibi bir olayın sindirimi kolaylaştırdığını gösteriyordu. Bu sırada beyni büyüyor, çok daha fazla enerjiye gereksinim duyuyordu. “Yiyecekleri pişirmek için ateşi kullanmadan ihtiyacınız olan enerjiyi nasıl elde edebilirsiniz ki?” diyor Tattersall, yiyeceklerin ve etin pişirilmesine atıfta bulunarak.
(Güney Afrika’daki Mağarada 1,5 Milyon Yıllık Ateş İzleri Keşfedildi)
Bu görüşü desteklemek için Hlubik, Kuzey Kenya’da yer alan Koobi Fora adlı bölgedeki arkeolojik alanlarda, kontrollü ateşlere dair izler arıyor; bu bölge, 1.6 milyon yıl öncesine tarihlenen paleoantropolojik kalıntılarıyla oldukça zengin. Bu zamana dek, yanmış kemikler ve birtakım eserler buldu. Yanmış maddeler, diğerlerinden ayrı olarak kümelenmişti. Bu durum, burada iki farklı alan olduğunu gösteriyordu: Biri, insanların ateşi kontrollü bir şekilde sürdürdüğü alan; diğeri, zamanlarının çoğunu geçirdikleri alandı.
“Bu noktada, ‘Evet, bu bölgede ateş, insanlar tarafından kontrol altına alınmıştı.’ diyebilecek kadar eminim.” diyor Hlubik. “Sonraki soru ise şu olmalı: Bölgedeki diğer alanların kaçında ateşe dair kanıt var?”
Fakat uzmanların çoğunun Hlubik’le görüş birliğinde olduğu söylenemez. Hlubik’in kazdığı alanlardaki ateş kalıntıları, insanlar tarafından başlatılmamış olabilir.
Ateş, doğal orman yangınının çalıları tutuşturması sonucu da çıkmış olabilir. Ateşlerin kullanımının baş gösterdiği zamanlar (örn. insanların ateşi kontrol etmesi ya da kontrollü ateş yakmaları.), insan evrimi üzerinde büyük bir etki yaratmış durumda.
Ateş kontrol edilebilmesinin belirli faydaları var: Muhtemelen insanların ömrünü uzattı, kontrol altına alındığında insanlara etrafında toplanacak bir alan yaratarak onları sosyalleştirdi ve kıyafetin icadı ile birlikte insanların daha soğuk bölgelerde yaşayabilmesine olanak sağladı.
“Yangının kullanılması, zaten sahip olduğunuz bilişsel kazanımları pekiştiriyor ve daha farklı kazanımlar yaratıyor. Çünkü ateş, karmaşık bir olgu.” diyor Hlubnik. “Yanlış kullanıldığında akıl almaz zararlar verebilir.”
Kaynak: Arkeofili