TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından söz alan grup başkanvekilleri gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, atanamayan öğretmenlerin mağduriyetini gündeme getirerek, "Yeterli kontenjan ayrılması ve uzun süredir itiraz ettikleri haksız mülakat uygulamasının kaldırılması önem arz etmektedir" dedi.

İYİ PARTİ'Lİ DERVİŞOĞLU: SİYASET KURUMU İTTİFAKLARIN ESİRİ OLDU

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da cumhurbaşkanı seçimi için zorunlu olan 50+1 oy oranı tartışmalarına değinerek, "Türkiye'de bugün tartışılacak bir konu varsa bu 50+1 değil, bütün siyasal mekanizmayı o '+1'e mahkum eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bizatihi ta kendisidir. Türkiye'de siyaset kurumu bu düzende ittifakların esiri olmuştur. Bu öyle bir düzen ki partiler istedikleri için değil mecbur kaldıkları için ittifak yapıyor, seçmen de arzu ettiği için değil mecbur kaldığı için oy veriyor. Ortada duran bir gerçek var; bu ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arasına mahkum etmiştir" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ KÖKSAL: İNSANCA ÜCRET HER  İŞÇİNİN HAKKIDIR

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal ise, yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanacağını belirterek, "Belirlenecek olan asgari ücret kayıt dışı çalışanlarla birlikte 11 milyonun üzerindeki vatandaşımızı yani ücretli çalışanların yüzde 50'sini ve ailelerini yakından ilgilendirmekte. İnsanca ücret her işçinin hakkıdır. Dolayısıyla asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeyde belirlenmesi gerekiyor. İşçilerin, ailelerinin, kendilerinin hak ettikleri alın terinin karşılığını alabilmesi gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

AK PARTİ'Lİ AKBAŞOĞLU: ALIM GÜCÜ ARTACAK

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Ekin Akbaşoğlu da bugün Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan büyüme verilerini hatırlatarak, "3'üncü çeyrekte Türkiye'nin yaklaşık yüzde 6 büyüdüğüne ilişkin ekonomik göstergeler var. Bu göstergeler, bizleri daha güzel bir ekonomik duruma getirecek. Asgari ücretle ilgili komisyon da çalışmalarına başlayacak. İşçi, işveren sendikaları ile Çalışma Bakanlığımız hep beraber koordinasyon içerisinde alım gücünü artıracak, insanımızı asla enflasyona ezdirmeyecektir. Ve yılbaşından itibaren de emeklilerimiz ve memurlarımızla ilgili yeni düzenlemelerle, yeni kanun teklifleriyle, bu konuda onları enflasyona asla ezdirmeden, onların hayat standartlarını, alım güçlerini daha artıracak bir noktaya hep beraber ulaşacağız" dedi.

Konuşmaların ardından, Libya'ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülmeye başladı.

'LİBYA'DA ASKERİ DANIŞMANLIKTAN KALICI ÜST KURULMASINA KADAR BÜTÜN ÇABALARIN ÖNEMLİ OLDUĞU AÇIKTIR'

TBMM Genel Kurulu’nda, Libya tezkeresi için Saadet Partisi Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, Türkiye’nin, başta Akdeniz'deki çıkarlarının korunması olmak üzere bölgesel ve küresel bağlamda nüfuzunu etkili kılması aynı zamanda Libya gibi ülkelerin istikrarına bağlı olduğunu belirterek, "Bu bağlamda Libya'da askeri danışmanlıktan kalıcı üst kurulmasına kadar bütün çabaların önemli olduğu açıktır. Türk askerinin Libya’da olması, ülkenin batısındaki silahlı grupların psikolojik olarak uzlaşı içinde kalmalarına vesile olduğu da bir gerçektir" dedi. Torun, SP olarak tezkereye 'evet' oyu kullanacaklarını söyledi.

Diyarbakır’ın komşu illerine Meteoroloji’den uyarı: Gün boyu sürecek Diyarbakır’ın komşu illerine Meteoroloji’den uyarı: Gün boyu sürecek

'İYİ PARTİ GRUBU OLARAK LİBYA TEZKERESİNE 'EVET' OYU VERECEĞİMİZİ BURADAN İLAN EDİYORUM'

İYİ Parti Grubu adına İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu da Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne karşı Libya mutabakatıyla Türkiye, Doğu Akdeniz'de yetki alanlarıyla ilgili hukuki ve siyasi pozisyonunu güçlendirdiğini kaydetti. Dervişoğlu, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarlarını korumak ve sürdürmek için Türkiye ve Libya arasında imzalanmış olan mutabakatın varlığının tahkim edilmesi vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bu sebeple, İYİ Parti Grubu olarak Libya tezkeresine 'evet' oyu vereceğimizi buradan ilan ediyorum" diye konuştu.

MHP Grubu adına Erzurum Milletvekili Kamil Aydın da tezkereye 'evet' oyu vereceklerini açıklayarak, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası ilişkilerde veya üstlendiği görev ve sorumlulukların ifasında gösterdiği liyakat ve başarıyla dosta güven, hasıma korku ve endişe vermektedir" dedi.

'HAYIR' OYU VERECEĞİZ'

HEDEP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili İbrahim Akın, "Dünyanın ve dünyadaki tüm halkların barışa hasret kaldığı bir dönemde önümüze konulan bu tezkere açık bir şekilde bizim için savaş tezkeresidir. Bu tezkere, Libya'da süren iç savaşı derinleştiren bir tezkeredir" dedi ve tezkereye 'hayır' oyu vereceklerini söyledi.

'BU MEMLEKETİN ÇOCUKLARINI ATEŞ HATTINA SÜRMENİZİ KABULLENMİYORUZ'

CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Namık Tan, Libya Tezkeresi’ni eleştirerek, bu ülkede daha fazla çocuğun babasız kalmasını istemedikleri vurgulayarak şöyle dedi:

"Kendi vatan savunmamız haricinde, askerimiz canını tehlikeye atmanızı, kimseyi ikna etmeye gerek duymadan çıktığınız yolda çıktığınız maceralarınız uğruna bu memleketin çocuklarını ateş hattına sürmenizi kabullenmiyoruz. Bu ulusun bir tek askerinin canı, şu veya bu ülkeden almayı planladığınız 5 milyar dolar kredi için feda edilemez. Kimse şanlı Türk askerini başka ülkelerde paralı asker gibi konuşlandıramaz, bu ordunun onurunu çiğneyemez. Türk Ordusu, cephede Wagner gibi gayri meşru yapıların muhatabı yapılamaz. Bizim evlatlarımızın neden cepheye sürülmek istendiğinin açıklamasını bize açık açık yapmadıkça bu vebalin altına giremeyiz. Bu süreçte yeni şehitler vermek istemiyoruz, bu ülkede daha fazla çocuğun babasız anasız kalmasını istemiyoruz."

AK Parti Grubu adına söz alan Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin, Libya tezkeresinin uzatılma gerekçelerine değindi ve muhalefetin eleştirilerine yanıt verdi. Şahin, "Niye Libya’yla söz konusu 2 önemli mutabakat muhtırası imzalandı? Buna birkaç açıdan bakabiliriz; Libya açısından değerlendirebiliriz, bölge açısından değerlendirebiliriz ve Türkiye açısından değerlendirebiliriz; Libya açısından: Arap Baharı’yla kaosa sürüklenen ve Libya'da siyasi birliğin, bütünlüğün korunması ve işleyen bir siyasi düzenin yeniden tesis edilmesi. Türkiye, son 10 yıldan fazladır siyasi türbülansın en yoğun olduğu bir coğrafyanın yanı başındadır" dedi.

Konuşmaların ardından Tezkere kabul edildi.

TEZKERENİN SÜRESİ 2 YIL UZATILDI

Tezkere ile; Türkiye’nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamayı amaçlıyor.

Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, dönemin Libya ulusal mutabakat hükümeti tarafından talep edilmiş olan ve bilahare kurulan milli birlik hükümetinin de gerek duyduğunu bildirdiği desteği sürdürmek, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamayı hedefliyor.

Tezkere ile; gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması öngörülüyor.

Bu çerçevede; TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca 2 Ocak 2020 tarihli ve 1238 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla verilen ve son olarak 21 Haziran 2022 tarihli kararla uzatılan iznin süresinin 2 Ocak 2024 tarihinden itibaren yirmi dört ay uzatılmasına karar verildi. (DHA)

Editör: Mücadele Gazetesi