Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma sürüyor. Cinayetle ilgili başlatılan soruşturma Türkiye'nin gündemine otururken, olayla ilgili 12 kişi tutuklandı.

Narin Güran Nevzat Bahtiyar

“HEM ÜZGÜNÜM HEM KIZGINIM”

Narin’in kaybolduğu ilk günden beri gerek bölgeyi ziyaret eden ve soruşturmayı takip eden, gerek ise önemli açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünde konuştu. Yaşananlardan ötürü üzüntü duyduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Bu parlamentonun üyesi bir Diyarbakırlı olarak, Narin cinayetinden dolayı hem üzgünüm hem kızgınım.” dedi.

Narin Olayında Yeni Kamera Kayıtları Ortaya Çıktı 3 Amcanın Evi Aranıyor

“TOPLUMUN NASIL ÇÖRÜDÜĞÜNÜ GÖRDÜK!

Açıklamalarını resmi X (Twitter) hesabından da paylaşan Tanrıkulu, “Narin cinayetiyle beraber toplumun nasıl çürüdüğünü gördük, çocuklarımızın nasıl güvensiz yaşadıklarını, adalet mekanizmasının, güvenlik mekanizmasının nasıl işlemediğini gördük. 8 yaşındaki bir çocuk, Diyarbakır’ın neredeyse merkezinde bir köyde kayboluyor ve biz akıbeti hakkında 19 gün bilgi sahibi olamıyoruz, kimseden beyan alamıyoruz. 19 gün sonra 1.5 kilometre ötede aşağı yukarı tahmin edilebilecek bir dere yatağında özel olarak gömülmüş bulunuyor. Bir çocuğun cesedine 19 gün gün boyunca ulaşamayan bir devlet nasıl olur? Güvenlik güçleriyle iç içe olan bir köyde istihbari olarak, güvenlik olarak bilgi alamıyorsunuz, üzerine gidemiyorsunuz ve tümüne izin veriyorsunuz.” Diye konuştu. 

Narin Güran Cinayeti Salim Güran Nevzat Bahtiyar

“BEYANLAR NASIL BASINA SIZDIRILIR?”

Soylu kayyımlara referans gösterdi! Bilici dolandırıcı çıktı Soylu kayyımlara referans gösterdi! Bilici dolandırıcı çıktı

Narin Güran cinayetinde ifadelerin sızdırılması hakkında da açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, “Ortada bir cinayet var, soruşturma gizli, toplum kan ağlıyor, gizlililik kararı da verilmiş. Peki, Diyarbakır Barosu avukatlarının bile olağan şüpheli olmamak için almadığı; sadece jandarma ve savcılıkta olan bu beyanlar nasıl basına sızdırılır? Bu delillerin sızdırılması, şüphelilere mesaj vermek için yapıldı resmen. Diyarbakır’a üç bakanın gelip “Mutlaka bulunacak” demesi yetmiyor, topluma güven lazım. Sadece son 8 yılda 110.000 çocuk kaybedilmiş. 2016'dan sonraki sayıları da bilemiyoruz. TÜİK veri dağıtmıyor çünkü. Toplum bizden bunu bekliyor.” Şeklinde konuştu.

Muhabir: Devrim AKTÜRK