Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler için 27 Temmuz’da başlayan tercih süreci 8 Ağustos’a kadar sürecek. Tercih döneminde öğrencilere tavsiyelerde bulunan Rehberlik ve Eğitim Uzmanı Tolga Özcan, tercih listeleri oluşturulurken başarı sırasını dikkate almanın önemine değinerek, “Tercihler geniş aralıklı olmalıdır. Başarı sıralamaları bazen kesin olmayabilir ve yükselebilir” dedi.

Özcan, tercih sürecinde adayların dikkat etmesi gereken hususlar hakkında bilgiler vererek temel kriterin başarı sıralaması olduğunu ifade etti. Adayların tercih yaparken başarı sıralamalarını göz önünde bulundurmaları gerektiğine vurgu yapan Özcan, “Bu sene üniversite kontenjanlarına baktığımız zaman 2023 YKS kontenjanlarında üniversitelerde toplam 1 milyon 111 bin kontenjan açıklandı. Ön lisans programları için 388 bin lisans programları için 465 bin olmak üzere toplam 853 bin kontenjan belirlendi. Açık öğretim ve uzaktan öğretim kontenjanlarla birlikte toplamda da 1 milyon 111 bin kontenjan açıklanmış oldu. Tabii burada önemli olan YKS tercihlerinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar var. Öncelikle tercih yapılırken üniversite adayları kesinlikle başarı sıralamalarına göre tercih yapmaları gerekiyor. Kriter başarı sıralamasıdır. Tercih yapılırken adayların ilgi yetenekleri, değerleri, iş gücü piyasasını dikkate almaları gerekiyor. Tercihlerini oluştururken, hayallerindeki üniversite ve bölümleri tercih listesinin ilk sıralarına yazabilirler. Ama sonrasında sıralamalarına yakın olan üstünde ve altındaki üniversite programlarını tercih edebilirler” şeklinde konuştu.

Tercihlerde adaylara geniş bir liste yapmaları önerisinde bulunan Özcan, “YKS tercihlerinde adayların en fazla 24 tercih hakkı bulunuyor. 24 tercih yapabilirler. Bu yıl da başarı sıralaması uygulama devam edecek. Bazı bölümlerde başarı sıralaması var. Bunlar Tıp 50 bin, diş 80 bin, eczacılık 100 bin, hukuk 125 bin, Mimarlık 250 bin, mühendislik 300 bin ve öğretmenlik yani eğitim fakültesi 300 bin başarı sıralaması uygulaması var. Öğrenciler bu sıralamalara girmeyince o bölümleri tercih yapamayacak. Buna adayların dikkat etmesi gerekiyor. Tercih yaparken adaylar geniş bir liste yapsınlar. Kısa liste risk demektir. Ondan dolayı da tercihler geniş aralıklı olmalıdır. Örneğin geçen sene 130 bindeki bir öğrenci 190 bindeki mühendisliğe kesin girerim diye düşünüyordu ama başarı sıralamaları bazen kesin olmayabilir ve yükselebilir. Geçen sene bilgisayar, yazılım mühendisliklerinde 50 bin hatta 60 binlik ilerleme gördük. Onun için adayların geniş bir liste yapmaları gerekiyor. Tabii burada önemli bir husus daha var öğrenciler alanına göre nasıl bir tercih yapacak? Şimdi sayısalcılar dediğim gibi geniş aralıklı olmalılar aynı zamanda eşitlik ağırlıkçılarda. Sözel öğrenciler ise aralığını çok geniş yapmalıdır. Hem üst sınır hem alt sınırdan. Örneğin 100 bininci bir aday yani 100 bine giren bir aday 50 binden başlayabilir sıralamasına. 200 binlerin altına kadar inmelidir. Bu süreçte adaylar kesinlikle özel koşullara dikkat etmelidir. ÖSYM'nin yayınladığı kılavuzda özel koşulları mutlaka okumalılardır. Çünkü burada şu önemlidir. Mesela aday kazanıyor ama özel şartı taşımadığı için kayıt yaptıramıyor. Burada da sorumluluk adaya aittir, özel koşulların mutlaka okunması gerekiyor. Kontrol edilmesi gerekiyor. Eğer koşullar taşınmazsa yerleştirme sırasında, kontrollerde ortaya çıkarsa tercihleri geçersiz sayılır. Yerleştirme işlemi yapılmış olsa bile kayıt yapılmayacaktır. Onun için adayların bu programları yazarken aradığı koşulları taşıdığından emin olması gerekiyor” diye konuştu. (İHA)

Editör: Mücadele Gazetesi