Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde köpek saldırısı sonucu kuduz olduktan sonra hayatını kaybeden bir çocuğun ölümünden sokak hayvanlarının toplatılması tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı.
“Birlikte yaşama kültürünü savunmaya devam edeceğiz!” başlıklı açıklamasında her vaka sonrasında sokak hayvanlarının toplatılması tartışmalarını endişeyle takip ettiklerini belirten açıklamada sokak hayvanlarıyla birlikte yaşama kültürünü savunarak bununla ilgili çözüm önerilerini de sundu.
BİTLİS’TEKİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ
Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nden yapılan açıklama şöyle: “Bitlis ilinin Adilcevaz ilçesinde bir çocuğun hayatını kaybetmesinin ardından toplumda gerçek dışı beyanlarla yaratılmak istenen algıyı ve korku iklimini hayvan hakları savunucuları olarak büyük bir endişeyle karşılıyor ve takip ediyoruz.
“HER VAKA SONRASI LİNK KAMPANYASI”
Yüzyıllardır bu topraklarda oluşturulan köpeklerle birlikte yaşama kültürünü, köpeklerin yaşama haklarını; münferit bir olay üzerinden ellerini ovuşturarak bekleyenlerin iradesine teslim etmeyeceğiz. Yaşanan her münferit olay akabinde, sokakta yaşayan hayvanların hedef gösterilmesi ve toplatılma ile tehdit edilmesi son zamanlarda toplumda da sokakta yaşayan hayvanlara dönük linç kampanyasını perçinlemektedir. Tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini ve hak savunucularını hayvanlarla birlikte yaşama kültürümüzün bir daha tartışmaya açılmaması için ses olmaya davet ediyoruz.
Her fırsatta toplumun kültürünü muhafaza etme iddiasında olanların; pratikte eylem ve söylemleri ile bunu çıkarlarına göre eğip bükmesine yeni hayvanlarla yaşama kültürümüze zarar vermelerine izin vermeyeceğiz.
SOKAK HAYVANLARINA İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Geçmişte benzer vakaların yaşanmaması için defaten çözüm önerilerimizi kamuoyu ve yetkililerle paylaşmıştık. Önerilerimiz görmezden gelinip gerekli tedbir ve önlemler alınmadığı gibi her vakadan sonra ısrarlı bir şekilde hayvanlara yönelik nefret ve tehdit dili oluşturulmaktadır. Benzer vakaların yaşanmaması için bir kez daha; yerel yönetimler tarafından etkin ve planlı bir şekilde kısırlaştırma yapılıp aşılama faaliyetleri artırılması, gönüllülerin çalışmaları desteklenmesi, hayvan üretimi ve satışı yasaklanması, bakımevlerinin hem iç mekanizmalar hem dış mekanizmalar tarafından düzenli aralıklarla denetlenmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
HAYIRSIZ ADA TOPLU SÜRGÜN VE KATLİAMI
Hayvan hakkı savunucuları olarak bizler, bu topraklarda yeni bir Hayırsız Ada Toplu Sürgün ve Katliamı gibi bir durumun yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz.” (Haber Merkezi)