Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ne ait arazide Kırklar Dağı yakınında bulunan Kavs Köşkü, kaderine terk edilerek bakımsızlıktan yok oldu. 1600'lü yılların başında inşa edilen Köşk, 1991 yılında ise tamamen yok oldu. Bugün ise tescilli köşkten geriye temellerinden birkaç taş kaldı. Geçmişte köşkle ilgili pek geniş bir bilgiye ulaşılmasa da Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde köşkten ‘irem bağı’ diye bahsedilmekte ve bir sefer sırasında Dördüncü Murad’ın köşkte konakladığı belirtilmektedir. 1991 yılında Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenen köşkün, korunmayıp yok olmasına izin verilmesi ise büyük bir soru işareti olarak kalacaktır.
Kavş Köşkü (Cihannüma)
Öte yandan Üniversiteden edindiğimiz bilgiye göre arazi ve köşkün üniversiteye ait olduğu ve bununla ilgili herhangi bir çalışmanın olmadığı belirtildi.
FİLMDE KAVS KÖŞKÜ GÖRÜLÜYOR
1972’de Yönetmenliğini Halit Refiğ'ın yaptığı, yapımcılığını Memduh Ün'ün üstlendiği ve Cüneyt Arkın’ın başrolünde oynadığı ‘Çöl Kartalı’ filminde Kavs Köşkü’ne ait bir görüntünün olduğu görülmektedir. Filmin detaylarına bakıldığında Diyarbakır’da bazı sahnelerin çekildiği resmi kaynak olarak verilmektedir. Ayrıca filmin Yemen merkez yerleşimi mekan olarak Diyarbakır Kalesi ve diğer sahneler için Mardin tercih edildiği belirtilmektedir.
Diyarbakır Kavş Köşkü'nün son hali
1991 YILINA KADAR AYAKTA
Dicle Nehri’nin Doğu yakasında Kâhbî Köyü’nün eteklerinde bir meyil üzerine kurulu olan köşk, 1600'lü yıllarda bazalt taştan yapılmıştır. Çarbağ Köşkü olarak da bilinen köşk, siyah ve beyaz (bazalt) taş kullanılarak yapılan iki katlı bir yapıdır. Kavs Köyünde Kırklar Dağının eteklerine inşa edilmiştir. Büyük bir eyvanı, hamamı ve camisi ile oldukça büyük bir kompleks halinde yapılan köşk, 1991 yılına kadar ayakta kalmış ve o yıl içinde ilgisizlikten tamamıyla yıkılmıştır.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN SEYAHETNAME’SİNDE
Kente seyahat amaçlı gelen Evliya Çelebi, köşkü İrem bağlarına benzetmiş ve ‘Seyahatname ’sinde köşkten şöyle bahseder: “Meşhur bir irem bağıdır hatta Bağdat Fatihi IV. Murat, Bağdat fethinden sonra bu bağa gelip adalet icra ve iş-ü işret etmiştir. Bu gezinti yeri cennet bahçesinden bir köşedir ki tarifi imkânsızdır.”
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU TARAFINDAN TESCİL
Ayrıca Cihannüma (Kavs) Köşkü, 1991’de Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile tescillenmiştir.
ESKİ AKP’Lİ VEKİL GÜNDEME TAŞIDI
TBMM 24. dönem Diyarbakır milletvekili ve Mimar Mine Lök Beyaz, sosyal medya hesabı üzerinden Kavs Köşkü’nün korunma ve yaşatması adına paylaşımda bulunarak gündeme getirmişti.
Diyarbakır Kavs Köşkü Projesi
‘DİYARBAKIR EVLERİ’ ÇALIŞMASINDA YER ALDI
Mimar Doğan Erginbaş, 1952’de “Diyarbakır Evleri” isimli doçentlik çalışmasında Kavs Köşkü’ne yer vermiş ve 21. sayfada, “Sur dışında ve Dicle’nin karşı yakasımda kıvrım noktasında; Dicle'ye ve surlara Kırklar dağının fevkålade manzarası bulunan eski bir mesire bağında bulunmaktadır. Tarihte dördüncü Murad burada misafir edilmiştir. (Türk seyyahı Evliya Çelebi şunları söyler: Bu dahi şeherci şeher olmuş bağı iremin yeridir. Hatta Fatihi Bağdat Gazi Dördüncü Sultan Murad Bağdad's badelfetih bu bağa gelip icrai adil ve dat ile iş ve işaret etmiştir. Bu teferrüçgah Şattın karşı tarafında ravzai rizvandan nişan verir bir hittai cihandır ki tavsifinde lisan kasirdir) Bu ziyaretin üstünden 312 sene geçmiştir. Binanın yapılış tarihinin bundan fazla olduğu tabiidir. O zamanın nam salmış bir yapısı idi. Binaenaleyh 350 seneden az olmadığını kabul edebiliriz. Bundan evvelki iki evde de olduğu gibi üç kemerli eyvan kısımları mimari tarz itibariyle birbirlerine benzemektedirler. Yalnız bu eyvan daha da yüksekte bulunmakta ve içerden bir merdivenle çıkılmaktadır. Eyvandan Cihannüma ismini ilham eden manzaralı odaya geçilir. Burada eyvan şimale bakmaz. Cenubi garbiye bakar. Bunda da manzara ve iklim şartının müsaitliği rol oynamıştır. Alt katta ev ortasından girilen bir oda ve mutfak bulunur. Ayrıca avlunun cenubi şarki tarafını tutan daha alçak havuzlu ve tek gözlü bir eyvan ile bitişiğinde bir mescit bulunur. Dördüncü Muradı misafir edildiği odanın bu eyvan üstünde olduğunu sonrada padişahın girdiği odaya ondan sonra kimse girmesin diye ev sahibi tarafından padişaha hürmeten yıktırıldığı söylenmektedir. Bu evde sur içindekilerde olduğu gibi avlu yüksek duvarlar ile çevrilmemiştir. Yukarıdaki eyvan döşemeleri tuğladan yapılmıştır. Tuğla, beyaz siyah taşlı oluşu, kemer inşa tarzı, dilimli sütunları eskiliğinin ifadesidir. Avlu ortasında asmalar ve çiçeklikler mevcuttur. Köşk odalarında üç istikamette pencereler mevcuttur. (manzara tesiriyle).” Diye bahsetmiştir.
Haber: Remziye ÇELİK