Doğu çitlembiği olarak bilinen dağdağan meyvesi özellikle Mardin başta olmak üzere Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Batman, gibi bölge illerinde sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte evlerde, semt pazarlarındaki tezgahlarda yerini almaya başladı. Doğada özellikle taşlık yerlerde kendi kendine doğal olarak yetişen dağdağanın yetiştiriciliği ise, pek yapılmıyor.
300 ile 500 yıl arasında yaşayan Dağdağan ağacında doğal olarak yetişen dağdağan meyvesi ilk çıktığında yeşil renkli buruk bir tada sahip oluyor. Dalda birkaç ay kalan, olgunlaştıkça tatlanan ve rengi kahverengi-sarıya dönen dağdağan meyvesi, lezzetli ve etli bir meyveye dönüşüyor.
KITLIK ZAMANLARINDA TEMEL BESİN KAYNAĞIYDI
Diyarbakır başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu illerinde özellikle kıtlık zamanlarında hem insanlar hem de hayvanlar için oldukça değerli besin kaynağına sahip olan dağdağan, kurak, taşlık alanlarda yetişir ve kurtlanmaya, böceklenmeye karşı da dayanıklıdır. Ancak günümüzde miktarının az, talebinin fazla olması sebebiyle dağdağan meyvesi pek bulunmuyor.
DAĞDAĞAN, BRONŞİT VE ÖKSÜRÜĞE İYİ GELİYOR
Hem meyvesi hem de çekirdeği yüksek oranda kalori, fosfor, vitaminler ve diğer mineralleri içeren dağdağan meyvesi, öksürük ve bronşit olmak üzere sinir sistemi yatıştırıcısı ve ağrı kesici özelliğe sahiptir. Bölge halkı genellikle, süt ile kaynatarak tüketmektedir.
KİLOSU 70 LİRA: BİN DERDE DEVA
Diyarbakır’da da sonbaharın da gelişiyle birlikte bu yıl da sınırlı miktarda tezgahlarda yerini alan dağdağan, halk tarafından yoğun ilgi görüyor. Dağdağanın kilosu ise bu yıl Diyarbakır’da 70 liradan başlıyor. Dağdağan, bölge halkı tarafından binbir derde deva olarak biliniyor.
