Diyarbakır Barosu, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı, bulundurma, nakletme, ticaret ve kullanımı kolaylaştırma suçları yönünden Anayasanın 58. Maddesi kapsamında önemli ölçüde artış gösteren madde kullanımına dair önleyici tedbirlerin alınmaması hususunda asgari sayısal verilere dayanarak tespitleri ve önleyici faaliyetlere ilişkin değerlendirmeleri içeren “Madde kullanımıyla mücadele” başlığıyla rapor yayımladı.
“YÜZDE YÜZ ARTIŞ GÖRÜLMEKTE”
Raporda, 2020 yılından 2023 yılına kadar madde kullanım oranı artışlarına yer verildi. Raporda şu verilere dikkat çekildi: “2020 yılı itibariyle koronavirüs pandemisi nedeniyle uygulanan sınır kontrolleri, tecrit önlemleri ve uçuş yasakları yasadışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve tüketiminde nispeten azalma izlenimi verse de, asgari 3230 suç ve yargılanan kaydı gözetildiğinde, pandemi surecinde madde bağımlığında önceki dönemlere nazaran artış içerisinde olduğu görülmektedir. Diyarbakır ili itibariyle, her yıl nispeten önemli ölçüde uyuşturucu madde üretim, ticaret ve tüketimi hususunda artan suç kaydına ilişkin veriler gözlenmektedir. Avukat görevlendirme sayısı 2020 itibariyle toplam 3.230, 2021 itibariyle toplam 3.846, 2022 yılı itibariyle toplam 4.392’dir. Her yıl kademeli olarak, bir önceki yıla nazaran önemli sayılabilecek ölçüde adli işlem kaydında artış görülmektedir. Veriler dikkate alındığında 2020 yılına göre 2021 yılı itibariyle yüzde 19, 2021 yılına göre 2022 yılında yüzde 35 artış yaşanmıştır. İstatistiki veriler incelendiğinde, 12 yaşından küçük çocuklara ilişkin kayıtlarda, 2020 yılında 15, 2021 de 8 ve 2022 yılında ise 16 çocuk hakkında adli işlem yapıldığı görülmektedir. Her ne kadar 2021 yılı itibariyle, sayısal veri de düşüş gözlenmekte ise de 2022 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 100 bir artış görülmektedir.”
‘MADDE KULLANIMINA KARŞI ETKİN POLİTİKA OLUŞTURULMALI'
Raporda ayrıca 2023 yılı sayısal verileri incelendiğinde, 9 Eylül 2023 tarihi itibariyle bir önceki yıl ve rapor kapsamında verilere yer verilen yıllara göre paralellik gösterdiği, kısmen önceki yılların aynı dönemlerine göre artışların olduğu gözlendiği bilgisine yer verildi.
Raporda yer alan sonuç ve öneriler ise şu şekilde paylaşıldı:
“- Uyuşturucu sorunu ile mücadele politikalarımızın belirlenmesi, sorunların bilimsel ve akılcı bir yolla çözümü için gerekli stratejik hedefler tespit edilmeli.
- Uyuşturucu madde kullanımı ve bu sorunla mücadelede çözüm odaklı kamu politikalarının belirlenmesi ve yerel ve ulasal çapta, sivil toplum örgütlerinin sürece etkin katılımı sağlanmalı, ulusal ve uluslararası boyutta kaçakçılık, üretim, kullanım, dağıtım ve sokak düzeyinde satışının engellenmesi amacıyla önleyici tedbirler alınmalı, bölgesel ve ulusal çapta, madde bağımlılığıyla mücadelede farkındalığın arttırılmalı
- Önleyici ve rehabilite edici bir müdahale sistemi oluşturularak, Türkiye’deki çocuk adaleti sisteminin verimliliğinin ve etkililiğinin arttırılması ve denetimli serbestlik hizmetlerinden faydalanan çocukların topluma ye kazandırılması hususunda etkin bir politika oluşturulmalı
- Uyuşturucu tedavisi sonrası kişinin sosyal olarak dışlanmasının önlenmesi, toplumsal yaşama yeniden uyum ve katılımlarının sağlanması, tekrar uyuşturucuya başlanmasının önlenmesi hususunda gerekli tedbirler alınmalıdır.” (Haber Merkezi)