khufu’nun giza’daki piramidi antik dünyanın hala ayakta duran harikalarından biridir ve muazzam büyüklüğü ile hala şaşırtmaya devam etmektedir. taş blokların pek çoğu o kadar büyüktür ki (ağırlıkları 16 tona kadar çıkar) her ziyaretçi eski mısırlıların bunları nasıl taşıyıp kaldırarak 146m yükseğe yerleştirebildiklerini merak etmişlerdir.
insanlar antik çağ’da bile bu konuya kafa yormuşlardı. beşinci yüzyılda herodotos, çok da ayrıntı vermeden inşaatçıların blokları kaldırmak için ahşap birtakım aletler kullandıklarını, 1. yüzyıl tarihiçisi diodoros ise mısırlıların pramitleri inşa ettikleri sırada vinci bilmedikleri için rampa kullanıldığını belirtilmiştir.
piramitleri dünya dışı varlıkların inşa ettiğine yönelik düşünceleri bir kenara bırakırsak, mısırlıların şimdi unutulmuş ya da en iyi ihtimalle nadir yeteneklerini kullandıklarından gize platosundaki anıtsal olmayan arkeolojik kalıntıların dikkatlice incelenmesi sonucu ortaya atılmış teorilere kadar çeşitlilik göstermektedir. son yıllarda bu araştırmalar, rampaların kullanıldığına dair kanıtlar içeren çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkartmıştır. arkeologlar bu tip bir rampada kullanılmış moloza ait çok miktarda taş parçası ve harç buldular. bugün hala inşaatlarda taşları kaldırmak için yararlanılan makara gibi teknolojilerin tek başlarına ya da rampalarla birlikte kullanıldığı görüşü bazı uzmanlar tarafından savunulur, fakat piramidin iç kesimindeki taşların muazzam ağırlıkları bu ihtimali bir hayli düşürmektedir. belki de bu yönteme sadece tura kireçtaşından yapılmış bir dış katman için başvurulmuş olabilir.
büyük ihtimalle, belki öküzlerin yardımıyla insanlar, kızakların üzerine koydukları taş blokları taş parçaları, alçıtaşı ve nil çamurundan bir karışım sayesinde sürtünmeyi azaltarak rampalar üzerinde kaydırılmıştı. kimi araştırmacılar karışıma yağ da eklendiğini ileri sürer ancak bu durumda işçilerin kaymadan ilerlediğini sorgulamak gerekir. çok çeşitli rampaların inşa edilmiş olması, hatta aynı projede kullanılan rampalar arasında bile farklar bulunması pekala mümkündür. bunlar uzun ve düz piramidin çevresini dolanan sarmal ya da yukarıya doğru zikzaklar çizen rampalar olabilir. tamamen dış yüzeyin üzerinde ya da kısmen piramidin iç kesiminde bulunmaları da mümkündür. her piramidin içinde basamaklar olduğundan, her katın rampa arası olarak kullanılması ihtimal dahilindedir. pek çok uzman gize’de yeterince alan olmadığından ve rampalar çok fazla yer kaplayacağından bunların düz olamayacağı konusunda hemfikirdir, ancak diğerleri piramit yükseldikçe küçüleceği için sarmal rampaların gittikçe daralarak en tepede kullanışsız hale geleceğini düşünmektedir. piramitlerin kesme taş bloklar yerine kalıplara dökülmüş bir tür betondan yapıldığı öne sürülmüş fakat mısırbilimciler arasında destek bulamamıştır.
başka birçok sorunda bulunmaktadır. bunlardan biri, çalıştırılacak işçilerin sayısı ve kaynağıdır. cecil b. demille’in on emir’de beyaz perdeye yansıttığının aksine, inşaatta çalışanlar köle değildi. bakır ve taştan aletler kullanan isteksiz bir işgücünün, benzer türde silahları kullanan askerler tarafından kontrol altında tutulmaları mümkün değildir. bazı iddiaların aksine yeterince savaş esiri olmadığı doğru değildi. inşaatta çalışanlar tarımsal faaliyette ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda gönüllü gelen mısırlılardı. asıl işgücü, rampa inşaatı, yemek hazırlama, alet edevat üretimi gibi konularda çalışmaları sürdürmüşlerdir. toplam içi sayısı da muhtemelen 20.000 – 25.000 arasında değişmekteydi.
Kaynak: Ekşi şeyler