Gaziantep’te öğretmenlik yaptığı dönemde sedefçiliğe merak salan Zekeriya Güler, emekli olduktan sonra sedef kakma sanatında ustalaşarak memleketi Mardin'de dükkan açtı. Gaziantep'te bir okulda öğretmenlik yaptığı dönemde sedefçilik mesleğini hobi olarak icra eden ve 15 yıldır bu mesleği yaptığını belirten Zekeriya Güler, "15 senedir sedef kakma sanatını icra ediyorum. Osmanlı'nın en revaçta olduğu mesleklerden bir tanesi olmasına rağmen sonradan unutulmaya yüz tutmuş meslekler grubuna girdi. Cumhuriyetten sonra tamamen unutulmuştu 1960'lı yıllara kadar tamamen unutuldu. Daha sonra tekrar canlandı. Türkiye'de bunu canlandıran ilk ustalar Gaziantep'teki ustalarımız oldu. Ben de hoşuma gittiği için bir merak oluştu. Mesleği Gaziantep'te bulunan ustalardan öğrendim. Ondan sonra Mardin'e gelip dükkan açtım" şeklinde konuştu.
“ÇİZİM YAPILAN YERLERDE KAKMA YAPILIR”
"Sedef kakma dediğimiz istridye kabuğu, hem denizden hem de tatlı sulardan elde edilenleri vardır. Onlara da taş sedefler diyoruz. Sedef kakma sanatı genellikle ceviz ve gürgen ağacı üzerine çizim yapılır. Çizim yapılan yerlerde kakma yapılır. Kakma yapılan yerlere tunç sedef geçirilir, daha sonra zımparalanıp ateşte yakılır. Kezzaplanıp zeytinyağı sürülür ve patente vurulur. 18 aşamadan geçiyor. Güzel bir meslektir. Bu mesleği ben ve çocuklarım Mardin'de icra etmekteyiz. Bizim hedefimiz gençlerin de bu ecdat mesleğini tekrar öğrenmeleridir."
Mesleğin meşakatli olduğunu ve bu işi gençlere öğrettiğini aktaran Güler, "Meşakkatli bir iştir. Bir ürünün çıkması bazen 2-3 gün sürebiliyor. Bizim ürettiğimiz ürünler kaliteli ürünlerdir. Bunlar evladiyelik dedikleri nesilden nesile aktarılabilir. Bu ürünler bozulmaz. Güzel talepler geliyor. Mardin’e ilk geldiğim zaman halk eğitimde merkezinde çalıştım. Orada öğrencilerimiz vardı. Yetiştirdiğim öğrencilerimden 3-4 tanesi halk eğitim merkezinde bu işi icra ediyor. Şu anda kurs veriyorlar biz de ara sıra ustalarımızın yani yetiştirdiğim çıraklarımın yanına gidiyorum" dedi.(IHA)