Diyarbakır’da 3 Aralık tarihinde başlayan ve 8 Aralık tarihine kadar devam edecek olan Kitap Fuarı devam ediyor. Şuana kadar binlerce kitap severin uğradığı fuar dopdolu devam ediyor.
“BİZ KENDİ KENDİMİZE SANSÜR UYGULUYORUZ”
Diyarbakır Kitap Fuarı’na katılan ve çalışmalarından bahseden yazar Sevim Korkmaz Dinç Mücadele’ye konuştu. Edebiyat çalışmalarından söz eden Dinç, Hatay İskenderun doğumluyum. Çok kültürlü bir ortamda yetiştim. Onun için de ırk ayrımına inanmıyorum. İnsanların rengi, insanların dili ne olursa olsun, bütün insanların eşit olduğuna inanıyorum. Nihayetinde bir insanlık tarihinde yolculuk yapıyoruz. Hepimizin isteği de huzur ve barış içinde yaşamak. Edebiyat olarak bakarsak, Kadın Yazarlar Derneği’ni 2008 yılında İzmir’de kurduk. O günden bugüne iyi atölyeler kurarak insanların farkına varmalarını sağlıyoruz. Biz yazmayı seçtik veya yazmayı sevenlerle bir arada olduk. Biz kendi kendimize sansür uyguluyoruz. Bu sansürler var olduğu müddetçe ister erkek olsun ister kadın, bir sanatçı kimliği olacağını zannetmiyorum.” dedi.
“SON DÖNEMLERDE GEZİYE ÖNEM VERDİM”
Diyarbakır’ı çok sevdiğini söyleyen Dinç, “Ben romanla başladım yazmaya. İlk romanım Karanlık Bir Geceydi idi. 12 Eylül’ü anlatan bir romandı. Daha sonra Deli Kaya Rüzgarı’nı yazdım. İki kitabım da şu anda yok. Ondan sonra bir araştırma kitabım yayımlandı. 12 Eylül Romanlarında Kadın. En son romanım Kamuran oldu. Ardından Bir Kadının Gözaltı Günleri isimli eseri yazdım. Mahkemede de cezaevinde yaşadıklarımı yazacağım dedim. Biz belleksiz bir toplumuz. Biz yazdıkça bellek oluşturmuş oluruz. Bütün yazarlar çağının tanığıdır. Son dönemlerde geziye önem verdim. Önce Küba’ya, sonra Meksika’ya gittim. Oradaki izlenimlerimi kitaplaştırdım. Hindistan’ı gezdim. Geçen hafta da Çin’den geldim ve Diyarbakır’a koşarak vardım. Gerçekten Diyarbakır’ı çok seviyorum. Gençler kesinlikle okusunlar.” diye konuştu.