Diyarbakır'ın tarihine baktığımızda, Hurriler, Urartular, Asurlular, Medler, Persler gibi antik dönem medeniyetlerinden başlayarak, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar gibi Helenistik ve Roma dönemi uygarlıkları ve tarihin her sürecinde rol alan Ermeniler, Süryaniler, Kürtler ile Selçuklular, Artuklular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar gibi medeniyetlerin bir geçmişiyle karşılaşırız.
DİYARBAKIR SADECE KÜLTÜR KENTİ DEĞİLDİ
Yapılan arkeolojik kazılar dünyadaki en eski yerleşim alanlarının Diyarbakır bölgesinde olduğunu göstermiştir. Tam sayı bilinmese de Diyarbakır topraklarında 30'u aşkın uygarlık hüküm sürmüş ve bu topraklara sahip olmak için birbiriyle mücadele etmiş, ardından birçok eser bırakmıştır. Yüz yıl öncesine kadar bile bölgenin en büyük ve önemli ticaret merkezlerinden biri olan Diyarbakır’da dokunan ipekler, kök boyalı iplikler, bakır gibi birçok zanaat ürünü Avrupa dahil bir çok pazarda yer alıyordu.
HAMAMDA TEMİZLENMEDEN GİRİLMEZDİ
Geçmişte Amid ismiyle de bilinen Diyarbakır sadece sanatta, kültürde ve ticarette gelişmiş bir kent değildi elbette. Diyarbakır medeniyetler kentiydi. Surlarla çevrili Diyarbakır’da temizliğe çok önem verildiği ve 4 girişinde de hamam, han ve cami yer alıyordu. Herkesin elini kolunu sallayarak giremediği kadim kente güneş battıktan sonra da girişler yasaklanıyor ve kente giremeyenler, sabah saatlerini beklemek zorunda kalıyordu. Diyarbakır ile ilgili çeşitli kaynaklarda yer alan bilgiye göre, şehre girenler hamamlara sokulur ve buralarda yıkanıp paklandıktan sonra kente girmelerine izin veriliyordu.
İRAN KAVAD’I DİYARBAKIR’DA GÖRDÜ
Bu uygulamayı yine yaklaşık 1500 yıl önce Diyarbakır’da yaşamış Amid’in Zuknin Köyü rahibi Mar Yeşua Anlatıyor.
Yaşadığı Roma döneminde, Amid’deki olayları, İranlılarla Romalılar arasındaki savaşları, kentteki kıtlık ve salgın hastalık dönemlerini “Vakayiname” adlı eserinde anlatan Rahip Mar Yeşua, M.S. 500’lu yıllarda kentte çok faydalı hamamlar bulunduğunu şöyle anlatır;
"Amid'de güzel, geniş ve temiz hamamlar vardı. Kentin çöp ve zibilleri, ahırlardan toplanan hayvan gübreleri bu hamamlarda yakılır, hem sular ısıtılır hem de kent temiz tutulurdu.
İran şahı Kavad, Amidi (Diyarbakır) aldıktan sonra hamamına girip faydalarını öğrenince ülkesine döner dönmez bütün İran'da Amid'dekime benzer hamamların yapılmasını buyurdu."