Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 11
Kış mevsiminin bu eski İlhanlı merkezinde geçirileceğini anlayan devlet ricâli ve Osmanlı Ordusu Merend’den Aras nehri kıyılarına gelindiği bir sırada, yeniçerileri isyana teşvik ettiler. Aras nehri taşkın olduğu halde geçerken bir hayli insan boğulmuş ve hayvan telef olmuştu. Yeniçeriler Anadolu’ya dönmek istediklerini, Karabağ’da kışlamak istemediklerini, padişahın etrafını sararak parça parça olmuş elbiselerini mızraklarına takarak bağırmışlar, hatta Sultan Selim’in çadırına kurşun atarak tepkilerini belirtmişlerdir .
Sultan Selim, bu isyanın arkasındaki teşvikçilerin, Vezir-iâzâm ile vezirler, kadıasker Ca’fer Çelebi, Yeniçeri ağası İskender Paşa ve Sekbânbaşı Balyemez Osman Paşa olduklarını anlamış, ama sessizce bu asî ruhlu devşirme ordusunun tavrını beğenmediği halde Kars-Erzurum yoluyla Amasya’ya dönmeye karar vermek zorunda kalmıştır .
Askeri isyana teşvik edenleri cezalandırmaktan geri kalmayan Sultan Selim, Revan şehrini yağmaladıktan sonra, vezir Mustafa Paşayı atının eğerini kestirmek suretiyle azletmiş ve yerine defterdar Pîri Paşayı vezir tayin etmiştir. Peşinden Nahçıvanda iken, askerin bazı evleri yağmalamalarını vesile sayıp, Siz askeri muhafaza da ihmal gösterdiniz diyerek, Vezir-i azâm Hersek-zâde ile ikinci vezir Dukagin-zâde Ahmed beyleri çadırlarını başlarına yıktırarak azletmiştir .
Anadoluya dönmek için yeniçeriler adetâ hep bir ağızdan
“Didiler ey pâdişah-ı cem nişân
Kılıcın olsun düşmana ateş saçan
İran ki baştan sona dek viranedir
Anda kışlak eylemek efsanedir”.
Bu sözlerin orduda büyük küçük herkesin fıkrini yansıttığını anlayan Sultan Selim dönüşe mecbur olmuştur .