Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 19
Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolunun Osmanlı Devleti’ne Katılması: (1515-1517)
Sıradağlar üzerinde kendi başlarına buyruk dolaşmakta olan Kürt beyleri, ayrı ayrı hareket etmekte Kelime-i Tevhid’den başka hiçbir konuda anlaşamayarak sürekli biçimde biri birileriyle çatışmayı huy edinmişlerdi. Bulundukları yerler, Safevî-Türkmen yönetiminde olan Tebriz, Diyarbakır ve Bağdat arasında idi. Anlaşmazlık yüzünden aralarında dayanışma bulunmadığından, Safevîlere direnmeye güçleri yetmemiş ve ister-istemez onlara yani Şah İsmail’e baş eğmişlerdi .
Güney Doğu Anadolu Akkoyunlu Türkmenlerinden, Safevîlerin eline geçmişti. Nüfusun ekseriyeti Türk idi. Bir miktar da Kürt var idiyse de İranlı yoktu. Osmanlı kaynaklarında yanlış bir adlandırma ile “Kürdistan” denilen saha Urmiye Gölü’nden Fırat boylarına kadar uzanan yerler olarak gösterilir. Oysa Kürdistan bugünkü İran topraklarında kalan Bağdatın kuzey doğusudur. Ardelan, Luristan toprakları ve Urmiye Gölünün doğusunda kalan yerlerdir. Yüzyıllardan beri nesilden nesile Türkler ile meskun olan Güneydoğu Anadolu bölgesinde dağınık halde Sünnî olan Kürtler de vardı .