Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 8
Sultan Selimin Çaldıran Zaferi ile ne İran’ın fethi gerçekleşmiş, ne de Safevî varlığı ve Şia Mezhebi ortadan kaldırılabilmişti. Fakat, daha mühim ve kıymetli olan şu netice elde edilmiştir ki Sultan Selim Çaldıran zaferiyle, Doğu Anadolu ile Batı Anadolu’yu ayrılmaz bir şekilde birleştirerek anayurdumuz olan Anadolu’nun Selçuklulardan sonra bozulan birliğini ebedi surette temin etmiştir. Siyasi haritamızın bugünkü şekli, işte o gün dökülen Türk şehit kanlarıyla çizilmiştir. Çaldıran zaferiyle Anadolu artık asırlarca doğudan gelecek tehlikelerden korunmuştur diyebiliriz.
Sultan Selim’in Tebriz’e Girişi ve Amasyaya Dönüşü:
Çaldıran’dan yola çıkan Sultan Selim, Osmanlı Ordusu ile 25 Ağustos 1514’de Cuma günü Tebriz’e doğru hareket etmişti. Bundan sonra Hoy sahrasına gelen Sultan Selim, Vezir Dukaginoğlu Ahmed Paşa, Rumeli Defterdârı Pîri Mehmed Çelebi, Sekbanbaşı Balyemez Osman Ağa ve daha önceleri Akkoyunlu divânında mevkî sahibi olan büyük tarihçi İdris-i Bitlîsî’den oluşan bir heyeti, dört yüz yeniçeri ile Helvacıoğlu Hüseyin Bey’in idaresinde bulunan Tebriz’e, hem korumak hem de kendi gelişine hazırlatmak ve Şah İsmailin hazinesine, mallarına el koymak için önden 29 Ağustos’ta göndermişti .