Melek Özdemir, 20 yılı aşkın bir süredir Sur ilçesi Gazi Caddesi’nde kırmızı kök pancarı, semizotu, nane, mevsimi geldiğinde dut gibi doğal ürünleri satarak geçimini sürdürüyor. Eşi kanser hastalığına yakalandıktan sonra tezgah niyetine kullandığı el arabasında sabah erken saatlerinde Hevsel Bahçelerinden toplayarak getirdiği yeşillikleri caddede satmaya başlayan Özdemir, eşinin vefatından sonra da kendisinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için bu işi yapmaya devam etmiş. Geçimin zorluğundan bahseden Özdemir, “Sabahtan akşama kadar burada yeşillik satıyorum. 12 ay boyunca çalışır sadece kar yağdığı zamanlar çalışmıyorum. Eşimi kanserden kaybettikten sonra hayat mücadelem daha fazla arttı. Bu işlerin sonu yok” diye konuştu.

“BİR YEŞİLLİK DEMETİNİ 1 LİRAYKEN ŞİMDİ İKİ ADETİ 15 LİRA”

Sabahın erken saatlerde işe başladığını söyleyen Melek Özdemir, “İşler eskisi gibi değil. Bir yeşillik demetini 1 liraya verdiğimiz de oluyordu. Şimdi iki adet yeşilliği 15 liraya satıyorum. Emeğimin de payını koymak zorundayım. Sabah 6’da kalkıp Hevsel Bahçesi’ne gidiyorum. Dokuz gibi topladığım yeşillikleri tek tek demet haline getirip yıkıyorum. Çarşıda el arabasında satıyorum. Bazen satılıyor bazen satılmıyor. Satılmayanları paydosta çevredeki esnafa, vatandaşa dağıtıyorum. Sabahtan akşama kadar burada yeşillik satıyorum.12 ay boyunca çalışır sadece kar yağdığı zamanlar işe çıkamıyorum. Evim buraya pek uzak değil ama ürünleri tarladan Suriyeli bisikleti dediğimiz arabalarla çarşıya oğlumun yardımı ile getiriyorum” dedi.

“YEŞİLLİKLERİ HEVSEL BAHÇESİNDEN TOPLUYORUM”

Satmaya getirdiği yeşillikleri Hevsel Bahçesi’nden topladığını belirten Özdemir, “Bahçeden getirdiğimiz yeşilliklerin hepsi doğal. Yeşillikleri Hevsel Bahçesinden topluyorum. Bahçe sahiplerinden rica ediyorum, izin veriyorlar sağ olsunlar. Çoğu beni tanıyor. Çocuklarım yetim olduğu için de yardımcı oluyorlar. Bahçe bizim değil senindir diyorlar. Yaklaşık 20 senedir bu el arabasında semizotu, nane, reyhan,  dut zamanı dut, ne olursa satıyorum. 20 senedir bu el arabası benim tezgahım. Çevredekiler tanıyor. Bazen kendim de ekiyordum. Bu yıl ekemedim. Gübre, yer kiralama pahalı oldu. Her şey pahalılaşınca küçük bir yer de olsa tutup ekemedim. Az bir şey olmasına rağmen ekemedim” dedi.

“GURURLUYUM”

Kadın olarak yaptığı işten gurur duyduğunu belirten Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadınlar, özellikle anneler evde çocuklarıyla ilgilense daha iyi olur. Ama ben çalışmak zorunda kaldım. Mutluyum yine de. Kendimle gurur duyuyorum. İşimden memnunun. Eşim vefat ettikten sonra çocuklarımı kimseyi muhtaç etmeden hem evde hem yeşillik satarak onlara bakmak için mücadele ediyorum. 6 çocuğum var. Hepsini okutmaya çalıştım. Okuyan var devam etmek istemeyen oldu. Eşimi kanserden kaybettikten sonra hayat mücadelem daha da arttı. Bu işlerin sonu yok. İsterdim çocuklarım okuyup memur olsunlar. Eşimin hastalığı ile başladım ve o vefat ettikten sonra devam ettim. Bir gün işe gelmesek açlıktan ölürüz”

Diyarbakır’ın bir köy okulunda öğretmenler günü kutlandı! Diyarbakır’ın bir köy okulunda öğretmenler günü kutlandı!

Haber: Remziye ÇELİK

Editör: Remziye Çelik