Antik Çağlarda “dünyanın bittiği yer” olarak tanımlanan, efsanelerde ve kutsal kitaplarda “ölümsüzlük suyunun aktığı yer” olarak bilinen Bırkleyn Mağaraları, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Abalı köyü sınırları içinde yer alıyor. Bırkleyn kelimesi ise “yükselme, kabarma” anlamına gelmekte.

Birkleyn Mağaraları Dicle Nehri'nin doğu kolu olarak bilinen Dibni Çayı'nın yanında bulunuyor.

Dicle Nehri’nin doğu kollarından biri olan Dibni çayı, karstik bir yapıya sahip olan mağaraların birinden girip diğer kolundan çıkıyor. Halk arasında Bırkleyn olarak anılan bu mağaraların, Türkiye Mağaralar Envanteri’ndeki ismi ise “İskender-i Birklin”.

Asur Kralı L. Tiglat-Pileser'e (MO 1114-1076) ait bu kabartma içinden Dibni Çayı'nın aktığı mağarada yer alıyor.

BÜYÜK İSKENDER DE BURADA KONAKLAMIŞ
Antik çağda yerleşim yeri olduğu belirtilen Bırkleyn Mağaralarında yapılan ön kazı incelemelerinde elde edilen kalıntıların ışığında, bölgenin M.Ö. 6000 yılından beri kullanıldığı tespit edildi.

15 BİN KİŞİLİK ORDU BURADA KONAKLADI
Aynı zamanda, mağara içerisinde Asur krallarının kitabe ve kabartmaları da göze çarpıyor. Yöre halkının söylentilerine göre, Makedonya Kralı Büyük İskender’in Pers seferine giderken 15 bin kişilik ordusuyla burada konakladığı rivayet ediliyor.

BOYNUZLARINDAN BİRİ HEMEN YOK OLMUŞ
Bir başka efsanede ise İskender’i Zülkarneyn bir sefere giderken, başının iki tarafında boynuz gibi iki ur çıkmış ve çok acı vermeye başlamış. İskender’e bir gün rüyasında Lice’de bulunan Bırkleyn mağaralarındaki suda yıkanırsa boynuzlarının kaybolacağını söylenmiş. İskender-i Zülkarneyn gelip Lice’yi fethetmiş. Bırkleyn mağaralarının suyunu içip başını da suyla yıkayınca boynuzlarından biri hemen yok olmuş.

DÜNYANIN BİTTİĞİ YER
Bu su yerin altından akar ve doğal bir tünelden sonra yeryüzüne çıkar. Bu suyun kaybolduğu yerin altına indiği yer “dünyanın bittiği yer” olarak tanımlanır.

BIRKLEYN MAĞARALARI'NIN GİZEMİ
Lice ilçesine bağlı Abalı köyünden yaklaşık 1,5 km uzaklıkta, Dicle Nehri'nin doğduğu yerlerden olan Birkleyn Mağaraları'ndaki Tiglat-Pileser´e (MÖ 1114-1076) ait kabartma ve yazıt bugün en iyi görünen kalıntılardan. Bölgedeki beş mağaranın bir kısmının stratejik konumları itibarıyla Geç Neolitik Çağ'dan Demir Çağı'na dek (MÖ 4.-2. binyıl) kullanıldığı biliniyor. 

Birkleyn Mağaraları'nın bulunduğu Diyarbakır-Bingöl yolu antik dönemde Doğu Anadolu ve Kuzey Mezopotamya arasında Toros Dağları üzerinden en kolay geçit işlevini görüyordu. Dicle Nehri'nin doğu kolu olarak bilinen Dibni Çayı'nın yanından geçen bu yol aynı zaman da bir ticaret hattıydı. Bu özel konum nedeniyle bölgeye özellikle hâkim olmak isteyen Asur kralları I. Tiglat-Pileser ve III. Salmanassar, bu yolu kullanan tacirlere güven vermek ister gibi mağaralara kabartmalar ve yazıtlar yaptırmışlardı. Birkleyn'in ele geçirilişi, III. Salmanassar dönemin de Musul'un 28 km güneydoğusuna inşa edilen ünlü Balawat Kapısı'nın bronz süslemelerinde de betimlenmiş.

Muhabir: Abdullah AKYOL