Yenişehir ilçesi Sanat Sokağı’nda, sokak kedilerine kedi evi yaparak eşiyle birlikte gönüllü bakan Ercan Karagöz, diğer kedi evinin belediyenin yaptığını söylüyor. 5 yıldır kedilerin mamasından kadar tüm bakımlarını çevre esnafın da ara sıra verdiği yemek artıklarıyla beslediğini söyleyen Karagöz, çoğu kedinin dükkanda doğurduğunu, yavrularını orada büyüttüğünü de ekliyor.

“BELEDİYE AYDA BİR MAMA YARDIMI YAPIYOR”

Belediyenin ayda bir kez sadece mama yardımını yaptığını dile getiren esnaf Ercan Karagöz, “Dükkanın önünde oturuyordum bir kedi geldi kendini sevdirdi. Hayvan sevgisi vardı ama öyle besleyecek kadar değil. O kediyi daha sonra sokak köpekleri öldürdü. İki yavrusunu götürdüm eve, öyle başladı. Hazır yem pahalılığından şikayetçiyiz. Belediye ayda 10, 15 kilo yem yardımı yapıyor. Hepsi o kadar. Sağ olsun pilavcı bir arkadaş var gece arta kalanları o veriyor. Konserve, kuru mama, iki günde bir evde tavuk pişirip veriyoruz. Zor ama benim için zevkli. 60 yaşıma geldim, Çok nankör gördüm ama hiçbiri kedi değildi. Millette bir yanlış algılama var. Millet iyi davranmıyor sokak hayvanlarına. Sokağı gezin kaç kişi bir tabak su bırakmış anlarsınız. Kediler İslamiyet’te de temizliğin simgesidir. Bakmaya çalışıyoruz. Yavrulama olduğu zaman sahiplendirmeye çalışıyoruz” dedi.

“BETONARMEYLE HAYVANLARIN YAŞAM ALANLARINI YOK ETTİLER”

Sokaktaki betonarmeyle sokak hayvanlarının yaşam alanlarının yok edildiğini belirten Ercan Karagöz, “Eşim kedilerin doktoru. Kendi imkanlarımızla ilaçlarını vs. alıyoruz. Veterinerler çok pahalı. Ülkede insanlar neye yönlendiyse ona fiyat bindirirler. Bazılarını kısırlaştırmaya çalışıyoruz. 900 lira sadece kısırlaştırma parası ve o da tanıdık diye. Belediye bu konuda bir şey yapmıyor. Ayda nereden baksanız kendi cebimizden 4, 5 bin para çıkıyor. Sokağın en yaşlı kedisi vardı. O öldü sonra. Dükkanda doğum yaptı. Bunların çoğu onun yavruları. Sahiplenme duygusu yüksek bir kedi ve bu durum yavrularına da sirayet etmiş. Yeri geldi mi yavrularına korumak için köpekleri de kovaladığı olmuştur. Burası kedilerin toplanma noktası gibi. Hem kendi baktıklarımız hem de sokakta yaşayan kediler var. 5 yıldır bu şekilde bakıyoruz. Sanat sokağı önceden yeşillikti. Betonarmeye çevirdiler. Hayvanların yaşam alanlarını yok ettiler. Sadece Otoparka su gitmesin diye. Mahalle sakinleri de sahip çıkmadı. Kedi köpek gibi Hayvanlar kendi pisliğini toprağa saklar e sokakta toprak alan kalmayınca, biz de betonun üzerine bahçe kurmaya çalıştık. Ne kadar başarabildikse. İçeridekiler için kum koyuyoruz. Bahçeye koyduğumuz saksılara bazısı da arka bahçemizde tuvalet ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Dünya genelinde hayvanları kötü davranılıyor ve başımıza gelmeyen kalmıyor. Sanki dünya sadece insanlar için” dedi.

“DÜKKANDA DOĞUM YAPAN KEDİ VAR”

Kedilere verdikleri her bir ismin anlamı olduğunu dile getiren Karagöz sözlerini şöyle devam etti:

“Tedavileri için aile hekimine rica üzerine ilaç yazdırıyoruz. Dükkanda oynuyorlar. Bir şeylerle uğraşıyorlar. Doğumu genelde dükkanda yapıyorlar. Kedileri genellikle gece dükkana koyuyorum. Zarar görmesinler diye.  Bazen sinirlendiriyorlar ama yine de gözüme gelmiyor. Özellikle mama, kum ilaç yardımı talebinde bulunuyoruz. Kimseden bir beklenti içinde değiliz. Para da istemiyoruz. Dükkana bıraktığımız yardım kutusu var. Tavuk getirebilirler ama para istemiyoruz. İsimlerini Umut, Pamuk, Bal koyduk. Yaşasın diye Umut adını verdik. Annesi bakmadı yaşasın diye bu ismi verdik. Burada doğurup yavrularını bırakıp giden de var. Onlar da dışarıdaki tehlikeyi biliyor.”

Haber: Remziye ÇELİK

Editör: Remziye Çelik