Mezopotamya -2

11 bölümlük yazımın 2. bölümünden devam edelim Mezopotamya’yı anlatmaya. Yazımın birinci bölümünü mitoloji ile bitirmiştim bu yazımda devam edeceğim

Mitoloji üzerine birçok yorumları okuyoruz. Ancak yapılan yorumlar işin görünen teknik bilim tarafıdır. Mitolojinin birde mistik tarafı var ki, kimse bunun ne olduğunun ayırdına varmak istemiyor gibi bir durum söz konusu. Bazı ilim (din âlimleri) mensupları mitolojinin mistik tarafını araştırmaya ve yorum getirmeye çalışıyorlar ama, onlarda sadece dini görünen yönüyle bir takım ritüellerin içine hapsetmekten öteye geçemiyorlar. Hâlbuki, mistisizm bilimi yaşamda görünmeyen tarafı algıya çıkara bilindiğinde mistizmin  ne olduğunun anlamına varmış oluruz. Batı kültüründe buna diyalektik tarihsel materyalizm diyorlar. Batı bilimcileri anti dinci ve İslam karşıtı oldukları için, mistizmin önemsiz olduğunun ispatına gitmek için Diyalektik Materyalizm diye bir kavram ürettiler. Ama bunlarda doğadaki gizemleri vurgulamak için, doğada ve tabiatta nesnel güç (bilinmeyen) esastır anlayışını eklemeden de yapamamışlardır. Çünkü bütün İlim ile Bilimle uğraşan insanlar bilirler ki, doğa tabiatının gereği canlıdır.

Şöyle düşünürisek: Mezopotamya’nın farkıülke ve bölgelerin milliyetçiliklerinin anlayışlarına göre yorumlar çıkardığımızda, Batı da gelişen Grek ile başka ülkelerdeki farklı kültürler skolastik kültür temeline dayanarak elit insan yetiştirmenin çabası içinde oldukları ve bu anlayışa katılmayan ilim insanlarını giyotin mahkemeleriyle terbiye etmeye çalışırlarken, doğu bölgesinde olan Mezopotamya ise, insanı mutlu ettirmek için tanrısal inanca dayalı medreseler ile bilge insan yetiştirmenin çabası içindedirler. İşte Mezopotamya’nınfarkı buradadır.  

     Mezopotamya’yı anlatmaya başladığımızda ise, öncelikle Mezopotamya neresidir?

Mezopotamya nedir?

Mezopotamya’da dini inanışlar nelerdir?

Bu bölgedeki medeniyetler ve yaşam tarzları nelerdir?

Mezopotamya’da medeniyetlerin toplumlara etkileri nelerdir?

Gibi pek çok soruşlara cevap vermeye çalışalım.

          Mezopotamya’nın tanımı iki ırmak arasındaki ülke anlamına gelmektedir. Yani Mezopotamya, Ortadoğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgedir. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Bölgenin en büyük alanı İran ve Irak’ta yer alır. 

Mezopotamya’nın  bulunduğu bölge göç yollarının üzerinde olmasıyla birlikte, buranın göç alıp vermesine neden olmuştur.Topraklarının oldukça verimli ve bereketlidir. Mezopotamya’da ikliminin elverişli olması ve Mezopotamya bölgesinde bulunan ırmaklarından yararlanılarak bu ırmakların sularından tarıma aktarılması yani sulamadan yararlanılması gibi nedenlerle buraya pek çok toplumlar yerleşmiş olup, tarihsel dönemlerin başından itibaren pek çok medeniyetleri ağırlamıştır. Bölgenin büyük bölümünün düz alanlara sahip olması ise Mezopotamya’yı düşmanlar tarafından kolaylıkla istila edilmesine sebep olmuştur.