Adaletli Olmak

 

     Herkes, karşısında bulunan insanların kendisine eşit davranmasını ister. Adaletin eşit bir şekilde dağıtılmasını ister. Çünkü adalet olmadan insanlığın temelindeki belli unsurlar eksik olur ve tamamlanamaz.
     Adalet, kişilerin adil olmasını sağlar. Aynı zamanda da neyin adil olduğunun tartışmasını da içerir. Adalet kavramı ise; kişilere karşı, etik, akılcılık, hukuk, din, vb. konularda, bütün insanlara karşı eşit ve hakkaniyetli olmaktır. Böylece mazlumun hakkını da korumuş oluruz. Güçsüz olan insanların, güçsüz olan insanlar karşısında ezilmesini ya da rencide olmasını engeller.
     Adâlet, Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadislerde genellikle "düzen, denge, denklik, eşitlik, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, takvâya yönelme, dürüstlük, tarafsızlık" gibi anlamlarda kullanılmıştır.
     Adalet, hem bir durumu, hem de insanların davranışlarını çok güzel bir şekilde tanımlar. İnsan davranışlarını da düzenli olmasını sağlar.
      Bu kavram yalnızca örf ve âdete, hukuka ve yasalara uygunluktan ibaret değildir. Aynı zamanda da ahlaki kavramı da niteler. Insanların ahlaki yönden de eşit olduğunu belirtir.
     Adaletli olan kişiler, aynı zamanda da vicdanıdır. Vicdan sahibi olan pek çok kişi, adaleti de yanında taşır ve çevresinde adaleti uygular. Vicdansız olan kişilerde, çok fazla adaletli olması beklenemez. Daha çok acımasızlığı ile ön plana çıkar ki, bu durum toplum için pek de iyi sayılmaz.
     Adalet konusuna değirmenlerden birisi de Platon'dur. Platon’a göre adalet, en yüce ve kapsamlı bir erdem, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır. Adaletin, tüm sınıflara ait bir değer olduğunu da önemle belirtir. Adaletli olan insanlar hangi mevkide olursa olsun, insanı insan olarak alır ve her insana eşit davranmaya devam eder.
     Gerçek adalet, insanların hangi mevki ve makamda olduğuna bakmaz. Bir insan yanlış yapmış ise, o yanlışına adaletle cevap verilir.
      Bireysel anlamda adalet istikrarlı ve iyi olmayı sağlarken; toplumsal olarak da yine iyi ve ahlaklı olmayı, akılcı bir toplum bilincini ortaya koymaya yarar.
     Hukuk düzeni, kendiliğinden adaletli olma niteliği taşımaz. Hukuk düzeni, ancak zayıfları koruyucu bir güvenlik düşüncesine dayanıyorsa adaletlidir. Mazlumun yanında olmalıdır.
     Toplum içerisindeki çıkar çatışmalarında hukukun işlevi, bu çatışmaları bir veri olarak kabul ederek bunları yansıtmak değil, bunlar arasında farklı bir değerlendirme yaparak adaleti sağlamalıdır. 
     Adaletli davranış, herkese haket- tiğini verme hususundaki bir iradeden kaynaklanan davranıştır.