Tarihler 1930’ları gösterdiğinde, dönemin Diyarbakır Valisi Faiz Ergun tarafından “şehir hava almıyor” denilerek ilginç bir karara imza atılmış ve Dağkapı’daki Surlarda yıkım çalışmaları başlatılmış. Aynı zamanda Surların yıkımı konusunda şehrin boğucu sıcaklığının tek gerekçesi olarak Surların gösterilmesi de dikkat çeken konuların başında gelmiş.
DİYARBAKIR SURLARI DİNAMİTLERLE PATLATILMIŞ
İleriki süreçlerde bizzatihi Valilik emriyle dinamit ve top atışlarıyla patlatılan Dağkapı’daki Sur duvarları, geçen günler zarfında yıkıma başlanarak farklı bir hal alırken; Mardin Kapı ile Yeni Kapı arasında da bir yıkım gerçekleştirilmiş. Çin Seddi'nden sonra 5800 metreyle en uzun Sur olma özelliğini taşıyan Diyarbakır Surlarının bir bölümü yıkılınca kamuoyunda infial etkisi yaratılmış.
FRANSIZ ARKEOLOG ALBERT LOUİS GABRİEL YIKIMI DURDURDU
Bahse konu yıllarda Mezopotamya'daki tarihi eserler hakkında araştırma yapmak üzere Diyarbakır'da bulunan Fransız arkeolog Albert Louis Gabriel, Milli Eğitim Bakanlığı'na “Surların tarihi ve arkeolojik açıdan paha biçilemez olduğunu” belirttiği raporu iletmesinin ardından yıkım durduruldu.
ALBERT LOUİS GABRİEL’İN DİYARBAKIR MEKTUBU
Gabriel’in Ankara’ya gönderdiği mektupta ise şu ifadeler yer alıyor; “Diyarbekir’in müstahkem suru tarih ve arkeoloji noktasında olağanüstü öneme sahiptir. Sadece yapımındaki teknik ve örgütlenmenin oluşumundaki ustalık değil, kitabelerinin olağanüstü zenginliği açısından da bölge tarihinin canlı bir sayfasıdır. Oysa herkeslerce bilindiği üzere, yerel makamlar bu surların dinamitleyerek yıkılmasına karar vermişler ve bu kararlarının uygulamasına da başlamışlar. İleri sürülen sebepler, Diyarbekir şehrinin surlar içinde kalması düşüncesiyle hava sirkülasyonundan mahrum kaldığı ve sağlığa zararlı bir durumla karşı karşıya kalındığı şeklinde gerekçelendirilmiştir. Böyle bir düşünce haklı olamaz. Sur duvarları ile evler arasında hava esintisine engel bir hal yoktur. Ayrıca havanın serbestçe esinti yarattığı boş sahalar da sur içinde mevcuttur. Esasen rüzgârın yönü ender durumlarda yatay olduğundan hava özgürce sur içinde dolaşım yapabilmektedir. Surları tahrip etmeden de şehri sağlıklı konuma getirmek mümkündür.”
Mektubun ardından çektiği fotoğraflar ile Ankara’ya giden Gabriel, Milli Eğitim Bakanlığı’na rapor vererek yıkımı daha fazla büyümeden durdurmuş ama beş burcun yıkımını ise önleyememiştir.
SURLAR YENİDEN YAPILACAK
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkılan surların yeniden yapımı için çalışma yapılacağını açıklamıştı.