Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 6

Uğur ve ikbâl ile Azerbaycan’a yürüdüm… Nihayet eski zamanlarda Acem sultanlarının pâyitahtı olan Tebriz önünde döğüşmek üzere 2 Receb/23 Ağustos öğleye yakın Çaldıran sahrasına gelindi. Askerimize karşı koymaya kendisinde kudret olmadığını anlayarak, bütün askerini baştan ayağa kadar zırhlara gark edip sağ kola Ustalacaluoğlu Mehmed’i kumandan tayin edip, geri kalan askerle de kendisi sol kola gelip savaş başladı.

 

Anadolu Beylerbeyisi Sinan Paşa göz açıp kapayıncaya kadar, Ustacaoğlu’nun saflarını dağıtıp, Ustacaoğlu Mehmed’in de başını aldılar… Her iki taraftan uzun müddet çatışmalar, çekişmeler olup bir çok beyler öldüler veya yaralandılar. Rumeli Beylerbeyisi Hasan Paşa yaralanınca, o koldaki garipler ve ulufeciler yardıma gönderildi. Yeniçeri kullarım da top tüfenk ve oklarla devlet ve din düşmanına taarruz ettiler. Bu durum karşısında düşmanlar firar ettiler. Askerlerim gidip sancaklarını ters çevirip, kumandanlarını hapsedip hepsini ok ve kılıçlarına hedef ettiler. Kendisinin yaralandığı muhakkak olup, şimdi Tebriz cihetine yürünmektedir. İnşaallah yakında fetih tamamen nasip olur. İşte bu da Allahın hediyesidir… Gerekir ki, oraya varıp size mülâki olmakla şereflenince Allah u Teala’ya bu lütuf ve hediyesinden dolayı hudutsuz hamd ve şükürler edip şenlikler yaptırasın.