İnsanlık Üzerine Bir Tez -2
Sonsuz sınırsız evren döngüsünün bir parçası olan “insanlık”. Bu döngünün bizi evrende diğer canlılardan üstün tutan özelliği düşünebilme ve yönetebilme gücü, bu gücü aslında ne kadar doğru yönetebiliyoruz?
İnsanlık tarihinin başlangıcından şimdiye kadar olan kısmı incelersek sürekli sorunların tekrarıyla yönetemediğimiz gerçeğiyle yüzleşiriz. Çözüme odaklı bir yönetme şekli değil de düşünmeden yönetmekten kaynaklanır. Toplumda süregelen sorunlar bir sirkülasyon halinde insanlığın her döneminde evrenin bir parçası haline geldi yanlış yönetme ve düşünme kaynaklı olarak.
Esas alınması gereken düşünce biçimdir. Bizi etkileyen kısmı ise kötü düşünce yapısının var olması ve bunun etkili bir şekilde kullanılması, nitekim kötü düşünce bozulmaya yüz tutan bir sistemin dengesinin bozulması açısından etkili bir hareket olacaktır. Örnek vermek gerekirse toplumda tekrarlanan olayları düşünürsek farklı bakış açılarıyla kendi yorumlarımızla rahatlıkla inceleyebiliriz olayları ama bu olayların temelini neden meydana geldiğini, oluşum sürecini ilerleme sürecini dikkatte alamayız genellikle. Kendi yorumlamalarımızla sadece sonuca odaklanıyoruz çözüme değil.
İnsan doğası gereği güçlüye odaklanıp haklı haksız ayırt etmeksizin sonuca güçlü olanın kazanmasına bakarız en başından itibaren haklı olanın değil güçlü olanın ağır geldiği bu terazide haklı haksız diye düşünemeden güçlü olanı haklı kılıyoruz. Toplumdaki sorunların da temel kaynağı bu “düşünememek” bu sistemin düzelmesini sağlamak tam olarak bizim elimizde her anın niyesini sorgulamak ve düşünmek .
Evren yanlış düşünce şekilleriyle tekrarlanan bir yaşam biçiminin olduğu bir sistemdir.