Sözleşme 50 ülkenin onaylamasını müteakip 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye halihazırda 184 ülke taraftır. Sözleşmenin "yükümlülükler" başlıklı 4. maddesinin l. paragrafında kelerin ortak fakat farklı sorumlulukları, ulusal ve bölgesel kalkınma öncelikleri, amaçları ve özel koşulları göz önünde bulundurularak tüm aflara antropojen (insan kaynaklı) sera gazı emisyonlarının azaltılması için ortak yükümlülükler verilmiştir.
Bu yükümlülükleri üç kategoriye ayırabiliriz;
1.Sözleşmeye taraf olan tüm ülkelerin yerine getirmesi gereken genel kümlülükler;
Bütün ülkeler, ulusal sera gazı envanterini hazırlamakla ve bildirimini yapmakla,
İklim değişikliğinin azaltılmasını ve iklim değişikliğine uyumu kolaylaştırıcı tedbirleri içeren programları geliştirmek ve bildirimini yapmakla,
İgili teknolojilerin, çalışmaların ve uygulamaların hayata geçirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında işbirliğini sağlamakla ve İlgili sosyal,ekonomik ve çevresel politikalarda ve eylemlerde iklim değişikliğini göz önüne almakla yükümlüdürler.
Sözleşmenin iki eki bulunmaktadır. Ek.I'de pazar ekonomisine geçiş sürecinde bulunan eski sosyalist ülkeler ("transitional economies") ile gelişmiş (OECD) ülkeler, Ek.II'de ise yalnızca gelişmiş ülkeler yer almaktadır. Türkiye, OECD ülkesi olması nedeniyle her iki listede de bulunmaktadır.
2. Ek.I'de yer alan ülkelerin yerine getireceği yükümlülükler;
Bu ülkeler, iklim değişikliğini azaltmak amacıyla, sera gazlarının antropojenik (insan kaynaklı) emisyonlarım sınırlandırmak yönünde ve sera gazı sinklerini (yutaklarını) ve rezervuarlarını arttırmak yönünde tedbirler almak ve politikalar benimsemekle,
İklim değişikliğim önlemek için aldıkları tedbirlerin ve izledikleri politikaların neler olduğunu bildirmekle, ayrıca mevcut sera gazı emisyonları ve projekte edilen emisyonlarla ilgili elde edilen bilgiyi iletmekle yükümlüdürler.
Geçtiğimiz yüzyılın sonunda, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarım daha önceki seviyesine geri çekmek ve bunu gerçekleştirmek için öncelikle bireysel ya da ortaklaşa olarak 1990 yılı seviyesine indirmekle yükümlüydüler. Bu koşul Ek-I ülkeleri tarafından kısaca sera gazı emisyonlarının 2000 yılında 1990 yılı seviyesinde sabitlemek olarak yorumlanmaktaydı.
3.Ek.II ülkeleri de emisyonlarım 2000 yılma kadar 1990 yılı seviyesine çekmek yükümlülüğüne ilaveten, gelişme yolundaki ülkelere,
Ulusal bildirimlerim hazırlamaları için maddi yardım sağlama,
İklim değişikliğini önlemek için alınacak tedbirlerin ve izlenecek politikanın uygulama maliyetim karşılayabilmeleri için gerekli maddi kaynağı sağlama ve gerekirse bu ülkelere teknoloji transferi yapma yükümlülüğü altına girmişlerdir.
Türkiye eğer Sözleşmeye taraf olursa, her iki ek listede de yer aldığı için, bu ağır yükümlülüklerin hepsini yerine getirmeyi taahhüt etmiş olacaktı . Dolayısı ile Türkiye Sözleşmeyi, felsefesi ile mutabık olunmasına karşın, imzalayamamıştır.