Mezopotamya -5
Bu günkü yazımda Mezopotamya’da yapılan tarım ve hayvancılıktan bahsedeceğim.
Günümüzde de de önemini yitirmeyen ve insan hayatında önemli yer tutan tarım ve hayvancılık ilk kez Sümerler zamanında otaya çıkmıştır. M.Ö. 5000 yıllarında yapılan tarım, zamanla diğer Mezopotamya uygarlıklarına da yayıldı.Mezopotamya'da ekonominin temelini tarım oluşturur. Tarımla birlikte yerleşik hayata geçilmiştir. Böylece tarımın yanında hayvancılık da yapılmıştır. Tarım gelişimi ve köy yaşamının başlangıcından yazının ortaya çıkışına kadar olan dönemde, en çok bilinen yerleşim bölgelerine örnek olarak Samarra, TellHalaf ve Hasuna verilebilir. Bu dönemde olan her kentin ayrı bir kültürel tarzı bulunaktaydı. Kendine has olan kültürleriyle, yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ortak yönleri ise konutların ortaya çıkmasıdır. Yine de konutların mimari tarzı kentten kente değişiklik göstermiştir. Her kentin kendine göre konut yapım tarzı bulunaktaydı.Hayvanların evcilleştirilmesi, buğdaygillerin yetiştirilmesi, aynı zamanda insanın doğayla ilk kez toprak yönüyle ve gıda bakımından yönlendirmesi hususunda toprağa müdahalesini oluşturmuştur.
Yapılan arkeolojik kazılarda Fırat ve Dicle nehirleri arasında bulunan bölgede ahır hayvanlarının kemikleri bulundu. Bu durum, bu bölgede hayvancılığın yapıldığını göstermektedir. Aynı zamanda Sümerlerde toprak kişilerin değil, tanrının kabul edilirdi.Rahiplerin gözetimi altında ekilirdi. Sümerler, tanrılara ait olan toprakların verimliliğini artırmak için, pek çok bataklıkları kurutmuşlardır. Suları kanallara yönlendirerekbiriktirmişlerdir. Ekip biçtikleri ve elde ettikleri ürünleri, toprak tanrının inancıyla tapınaklara teslim etmişlerdir. Rahipler ise, ihtiyacı olanher aileye ürünleri, tapınağın ambarından paylaştırmışlardı.
Biraz da bazı yasalardan bahsedelim. Sümerler döneminde yaşayan ve o dönemin kralı olan Urgakina’nınkoymuş olduğu yasalar tarihteki ilk yazılı kanunlardır. Yasalarıilk sosyal reform olarak da kabul edilmiştir.İlk mülkiyet hakkının kişilere verilmesiyle birlikte, kendi zaman şartlarına göre oldukça büyük devrimlerdir. Bu kanun maddeleri basit kurallardan oluşur. Halka hakkını vermek için "tarla sürenin, hayvan sağanındır" kuralı ile kanunları koyarak halkı din adamların elinden kurtarmıştır. O dönemin ur şehrinde dini yapılı bir yönetim şekli sürmekteydi ve halkı ekonomik anlamda zayıf düşürmüştü. Bu durum ise halkı sömüren din adamlarının Urkagina tarafında bir gece devrimi ile alaşağı edilmesi üzerine yazılmış kanunlar bütünüdür. Aşağı Mezopotamya'da bulunan Sümerlerin kralı Urgakina tarafından ilk yazılı kanunlar oluşturulmuştur.
Hammurabi Kanunu ise daha önce yapılmış olan kanunların, örf adet hukukunun toparlanmasıdır. Zamanın yeni çıkan ihtiyaçlarını dikkate alınarak ortaya konmuştur.
Hammurabi’ninkoymuş olduğu kanun maddeleri arasında, tarım arazisi üzerinde bulunan kiracıların hak ve sorumluluklarınayönelik ve kira süresi boyunca tarım arazisinin yönetimiyle ilgili maddeler yer almaktadır. Çiftçilere, çiftçilerin borçlarına ve sulama hatalarına ilişkin hükümler de kanunda yer almaktadır. Tarla ve meyve bahçesi sahibinin ürünlerini korumaya yönelik konan kanunlar, aynı zamanda kiracıların mahsulünü üretiminde oluşan kaybı da birlikte üstlenmektedir. Mal sahibinin arazisi ile ilgilenen bahçıvanlar ile ilgili bir takım hükümler de yer almaktadır.