Diyarbakır Surları ve tarihçesi-33

Diyarbakır Surları ve tarihçesi-33

 

Mirza ve Sunakiye Hamamı

Kuyumcular çarşısı yakınındaki Mirza Hamamı

ile Dağ Kapı yakınındaki Sunakiye Hamamı günümüze

gelemeyen Akkoyunlu dönemi hamamlarındandır.

Akkoyunlu öncesinde küçük ölçekli

mahalle oluşumuna rastlanmayan kentte Akkoyunlularla

birlikte mescit, zaviye ve camilerin etrafında

aynı adla anılan mahallelerin kurulduğu

görülür. Bıyıklı Mehmet Paşa’nın banisi olduğu

Fatih Camisi ile İç Kale’de inşa ettirdiği hükümet

binası Osmanlı döneminin ilk yapılarıdır (Beysanoğlu,

1990, 520-525). Kanuni Sultan Süleyman

döneminde 27 gözlü bir su kemeriyle 9 ve 10.

burçlar arasından kente Hamravat suyu getirilmiştir

(Beysanoğlu, 1990, 542). Yine bu dönemde Deva,

Çardak, Küçük, Paşa, Melek Ahmet Paşa ve Vahap

Ağa Hamamları (Beysanoğlu, 1990, 550-551,

580, 618, 651-656) ile Deliller, Hasan Paşa, Çifte,

Eğiller, Ketenciler, Salos, Vakıf, Pamukçular, İpekoğlu,

Abacılar ve Kilimciler Hanları inşa edilmiştir

(Beysanoğlu, 1990, 547, 598, 657).

Çağlar boyu işlevini yitirmeyen pazar ve caddeler

Kentin çarşı ve pazarları, Dağ Kapı - Mardin

Kapı’yı birleştiren kuzey-güney hattındaki yol

boyunca sıralanmaktadır. Doğu-batı hattındaki

Melek Ahmet Caddesi’nin iki yanında (Urfa Kapı’dan

Ulu Cami önlerine kadar) karşılıklı çarşı

ve pazarlar bulunmaktadır. Söz konusu yollar kent

içi ve dışı yollarıyla da bağlantılı olduklarından

çağlar boyunca işlevlerini sürdürerek varlıklarını

korumuşlardır. Buğday Pazarı, Sipahi Pazarı gibi

çarşı, pazar ve hanların yer aldığı günümüz ticari

dokusunun Bizans döneminden itibaren varlığını

koruduğu, Ulu Cami’nin doğusunda bulunan meydanın

ise, muhtemelen Roma dönemi forumunun

üzerinde yer aldığı düşünülebilir (Parla, 2004,

280).  Tebriz-Halep yolu üzerinde yer alan ve 13.

ile 14. yüzyıllar arasınada tarihlenen hanlar, Anadolu’nun

Suriye ve İran ile ticaribağını gösterirler.

Öte yandan, Bizans döneminden itibaren varlığını

sürdüren çarşı kısmı ile, Meryem Ana Kilisesi’nin

bulunduğu güneybatı kısımdaki kiliseler arasında

kalan bölümlerle, Hasırlı Mahallesi’nin ızgara

planı, Diyarbakır’ın bu kesimlerde eski dokusunu

koruduğunu göstermektedir. Kentin iki ana yolu

haricindeki yollarının kent merkezinden semt iç

erine gidildikçe konutlarla biten çıkmaz yollara

dönüştüklerine sıkça rastlanmaktadır.