Mezopotamya -7
Mezopotamya adlı yazı dizimin 7.bölümünde Mezopotamya’daki ordunun yapısı ile devam edeceğim.
Mezopotamya hem topraklar bakımından hem de sular bakımından oldukça zengin bir ülkeydi. Bu durum çevresinde bulunan kavimlerin kendilerine saldırmalarına sebep olmuştur. Bunun için Mezopotamya devletleri kendilerini koruma ihtiyacı duymuşlardır. Ve böylece orduya oldukça büyük önem vermişlerdir. Mezopotamya devletleri, kurmuş oldukları ordularla hem ülkelerini koruyor, hem seferlerde kazanmış oldukları toprakları topraklarına katıyor, hem de ele geçirdikleri ganimetlerle ülkenin geçim kaynağını sağlıyorlardı.
Örneğin, Yeni Asur ve Yeni Babil kralları için sefere çıkmak sadece topraklara toprak katmak değildir. Yani sefere sadece başka yerleri almak için çıkılmamıştır ve ya sefere sadece halkın güvenliğini sağlamak amacını gütmek için de çıkmamıştır. Daha çok bu durumu İmparatorlukların merkezlerinde süregelen bürokratların ve yöneticilerin ihtiyaçlarını karşılamak için hazineye gelir sağlamak için de çıkılmıştır.Böylece düzenli vergilerde bu sayede ödenmiş olacaktır.
İlk düzenli orduyu Akadlar oluşturmuşlardır. En güçlü ordulara ise Asurlular sahip olmuşlardır.
Savaşlarda ülkenin kralı, ordunun başında ve en önde yer alırdı. Kral giymiş olduğu kıyafet ince ve yünlü bir kumaştan meydana gelmiş veya keçi derisinden yapılmış,ayrıca sol omuzu örten Konakeşadında etekti. Başında mahrut bir miğfer ve üzerinde de küçük bir topuz bulunurdu. Bu topuzun uzun saçlar bırakıldığı devirlerde, harp edilirken saçların düşmanın görünmesine mani olmamaları için ensede topuz yapıldığı zamanlar olmuştur.
Akad döneminde kullanılan silahlar, daha çok dağlık bir bölgelerde düşmana kaşı kullanılırdı. Naram Sin’in zafer sitel’inde görülmektedir. MÖ 3. binyılda yaşayan ve bu dönemlerde hüküm süren kral Naram-Sin bir nevi barışın da simgesidir. Ülkeye barışın gelmesi için pek çok mücadeleler vermiştir. Bundan dolayı kendisine 4 bölgeye barış getiren Kral unvanını verir. Bu durum 4 ana yönü temsil etmekte ve Naram-Sin'in Ebla ve Elam şehirlerini yani batı ve doğuyu fethetmesinin ardından Evrenin Kralı olmasını simgelemektedir. Sus’ta bulunan ve Fransa’nın Louvre Müzesine götürülensitel’de,
hükümdarın bacaklarından dizlerine kadar sarkan kısa bir atkı bulunmaktadır. Sol elinde yay yer almaktadır ve kolile de bir baltayı göğsüne sıkıştırmaktadır. Sağ elinde de uzun bir ok görülüyor.
Asker, gibi sıra üzerine dizili keşif kıt’aları şeklinde, tasvir edilmiştir. Bu kıt’alardan biri mızrakla diğeri de yayla donanmıştır. Sakallı bir zabit her kıt’anın başında belirir. Zabitlerin üzerinde eteklik gibi sarılmış olan atkıları ise askerin kıyafetinden daha kısadır. Zabitlerden biri bir mızrak, bir de balta ile donanmıştır. Diğerinin ise yalnız bir baltası vardır. Askerler ise baltadan başka ya mızrak veya bir sancak taşımaktadırlar.
Mezopotamya uygarlığının her döneminde olan askerler, zaman zaman devletleri korumada ve oluşturmada büyük roller almışlardır.