Mezopotamya -9
Yazıma Halaf kültürü ile devam bahsetmek istiyorum. MÖ. 5000’li yıllarda Kuzey Mezopotamya'da Hassuna'nın yerini Halaf kültürü almıştır. Bu kültürün kökeni hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Halaf kültürünün, büyük bir olasılıkla Güneydoğu Anadolu'dan gelen bir halk olabileceği düşüncesi hâkimdir.Hakemi Use'yi Anadolu'da gerçek anlamda bir Hassuna ve Samarra yerleşimi olan ilk ve tek kazı olarak adlandırabiliriz.TellHalaf, bulunan ilk Halaf yerleşmesidir. Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tarihöncesi kültür,TellHalaf'dakesintisiz olarak gelişmiştir.Kazılarda bu döneme ait oldukça fazla çanak çömlek bulunmuştur. Her ne kadar çanak çömlek fırınına rastlanmasa da, bu dönemde çanak çömlek üretilebileceği kanısı yaygındır. Mezopotamya dönemine ait bulunan çanak çömlekler, bize o dönemin yaşam tarzına ve sanatsal çalışmalarına yönelik bilgiler vermektedir.
Boyalı güzel seramik ürünleri V. binyılların başında Kuzey ve Güney Mezopotamya’nın, tarih öncesi kültürlerinin ayır edici özelliği hakkında bilgi vermektedir.Aynı zamanda boyalı çanak çömlekler ilk kez bu Mezopotamya döneminde ortaya çıkmıştır. Bu dönemlere yönelik yapılan araştırmalardakikazılar sonucunda, çok odalı güzel evlerin yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Mezopotamya ile ilgili pek çok bulgular ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan bir tanesi de burada kalabalık kentlerin kurulduğu anlaşılmaktadır. Daha sonraki dönemlerde, en önemli yenilik ise çömlekçi çarkının icat edilmesi olmuştur. Çağlara baktığımızda, yazının icadı insanlık tarihinde oldukça önemli yer tuttuğu gibi ve ya tekerleğin icadı toplumların yaşamlarını kolaylaştırdığı gibi, çömlekçi çarkının da değeri oldukça büyüktür.
Yüksek mabetler Mezopotamya tarihinde oldukça önemli yer tutmuştur. Kentlerde inşa edilen anıtsal tapınaklar, o çağda kültürlerde değişimler olduğunun en önemli göstergelerinden biridir. Bu yapılar Zigguratlar’ın kökenini oluşturmakta olup, kerpiç-tuğla platformlar üzerine inşa edilmişlerdir. Ziggurat, eski Mezopotamya vadisinde ve İran’da terası bulunan piramitlere benzeyen tapınak kulesidir.
Sümerler büyük bir ihtimalle, bu Kalkolitik dönemin sonunda Mezopotamya'ya gelmişlerdi.
Kalkolitik dönemini anlatacak olursak, daha çok bakır Taş Çağı veya Kalkolitik Çağıdır. Bu dönemMÖ 5000-3000 yılları arasını kapsayan tarih öncesi dönemdir. Toplumlar aletlerini taşları kullanarak elde ediyorlardı. Bu aletler yanında bakırı da kullanılmaya başladılar. Ve böylece bu dönemi Kalkolitik Çağ olarak adlandırıldı. Bu dönemden günümüze gelene kadar, pek çok evreler geçirmiştir. Bu evrelerle hayata yenilikler gelmiştir ve hayat kolaylaşmıştır. Taşın yontulması, bakırın kullanılması derken demir ve günümüze baktığımızda da teknolojinin kullanılması.
Medeniyetlerde ateşin bulunması, yazının icadı gibi hayatın çehresini tamamıyla değiştiren büyük yeniliklerle zaman içinde, çağ atlamış ve hayatın akışını büyük oranda değiştirmiştir.